9 entry daha
  • kitle psikolojisi üzerine bir film.

    gustave le bon'un yerinde saptamasına göre, sosyal bir kitlede kişi sayısı arttıkça düşünsellik azalır, duygusallık artar.

    --- spoiler ---

    bu filmde de bir fikrin sosyal ortamda yayıldıkça nasıl kendiliğinden doğru olduğuna inanıldığı, bunun sorgulanmadığı üzerinde durulmuş. şüphe ve sorgulama yeteneği gibi düşünsel yetiler fikir genele yayıldıkça azalıyor, nefret ve ötekileştirme gibi duygusal eğilimler depreşiyor.

    kahramanımız lucas'ın da dahil olduğu bu sosyallik-duygusallık-sorgulamama girdabı filmin başında yer alıyor; lucas gelenekleri öyle diye geyik avlıyor. ancak bir süre sonra aynı girdaba kendisi düşüyor, bir av oluyor. filmin sonunda tekrar sosyal ortama kabul edilip avcı olduğunu düşünürken, hala girdaptan tam olarak kurtulamadığını görüyor.

    film boyunca erkek dostluğu teması çok iyi işlenmiş. açılış sahnesi de, arada bir sürü sahne de, kapanış sahnesi de bu temadan besleniyor.

    izlemeye kesinlikle değer, yer yer sizi boğacak, bunaltacak, gerecek bir film jagten. özellikle kilise ve market sahnelerinde sosyal gerilim ön plana çıkıyor.

    --- spoiler ---

    senaryoda kimi hafif boşluklar olsa da, hakkını vermek lazım, yönetmen thomas vinterberg; lars von trier'in danimarka sinemasının tek ustası olmadığını ispatlıyor.
548 entry daha
hesabın var mı? giriş yap