55 entry daha
  • "ama yahudiler de sütten çıkmış ak kaşık değil..." düşüncesinin bence bir yana bırakılıp filmin tamamen gerçek olaylara dayanarak çevrildiği unutulmamalı. zira hiçbir canlının diğer bir canlı türünü yok etme hakkı yoktur. sebep ne olursa olsun.

    szpilman'ın sanatçı olması, korkmamasını gerektirmemekte, o da ölümle burun buruna gelmenin ve ölümün nefesini hep ensesinde hissetmenin korkusunu yaşama hakkına sahip olmaktadır. kaçmak yerine göğsünü kurşunlara açması mı beklenmektedir? bu kime ne kazandıracaktır... yahudilere bağımsızlık mı?

    işte bunların göz önünde bulundurularak eleştirilmesi gerektiğine inandığım filmdir the pianist.
387 entry daha
hesabın var mı? giriş yap