1 entry daha
  • yağmurlu bir akşamüzeri, sıraselvilerde, o ufak otel odasında yaptığımız amatör söyleşimiz esnasında john peel'i bir akşam program çıkışı bbc-radio1 binası önünde nasıl yakaladığını ve demosunu eline tutuşturuşunu, o andan itibaren hayatının asla aynı olmadığını olabildiğince telaşsız bir biçimde ve kısık bir sesle anlatan; stephen malkmus hakkında çok hoş laflar etmeyen; o çok naif ve fazla zarif kız arkadaşıyla [ki kız çok büyük bir fan imiş zamanında, bunların t-shirtlerini falan satarmış, sonra tanışmış ve sevgili olmuşlar] bir fotoğraflarını çekerken biraz gülümsemesini [belki kıza biraz sarılmasını] rica ettiğimizde "i am english, that's what we do!" diyen kibar ve çok yetenekli müzisyen.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap