505 entry daha
  • kafka'yı anlatmaya nereden başlanır bilemiyorum. * o bir öz* ve yaşamış en önemli filozoflardan bir tanesidir. *ilk olarak onun aile yapısına mı inmeli, dilinden koparılışına mı değinilmeli * yoksa iktidar, yasa ve devlet üçgeninde kayboluşundan mı bahsedilmelidir? *

    1883'te prag'da dünyaya gelen kafka'nın iyi bir aile yaşamı olduğu söylenemez. -özellikle-babasıyla arasında iletişim kopukluğu olduğu bilinmektedir. babası kendi güvensizliğini bir nevi kafka'ya yöneltmiş; ona karşı aşırı güvensiz ve yargılayıcı bir tavır takınmıştır. babaya mektuplarda kafka sık sık evlenmemesini, cinsel sorunlar yaşadığını vb. belirtmiş ve bunların tek sorumlusunun babası olduğunu tekrar tekrar dile getirmiştir. halbuki kafka da bunların sorumlusunun kendi libidosu ve oedipus kompeksi olduğunu bilmektedir. *aile burada bir nevi boyun eğdirmeyi ve itaat etmeyi simgelemektedir. bu dönüşüm kitabında göze çarpar. kafka'nın babası kafka'nın işine dönmesi için çok çaba harcar ve yetkililere de yardımcı olmaya çalışır. aynı şekilde dava'da adı sanı belli olmayan bir amca çıkar ortaya. bu amca figürü de kafka'nın bilinmeyene, yasaya teslim olmasını ve itaat etmesini söyler. üçgenlerin çeşitlenebileceğini söylemiştik. aslen avukat olan ve belirli bir süre bürokrasinin içerisinde görev yapan kafka bürokrasinin işleyişini ve çarpıklığını çıplak gözle görebilmiştir.*

    kafka'nın yasası tekildir. hiç gerçekleşmese bile yasanın geneliyle -özüyle- bağlantı kuran bir tekillik yasası bu yasa arzunun nesnesi yani lacan'ın meşhur objet petit a'sı dır. ulaşılmazdır, ancak ölüm gibi bir kavram ile sonuçlanır ona ulaşma. dava'da bilinmeyen bir dava ile yüzyüze olan k. konu ile ilgili karşısında muhatap bulamaz. kitabın sonunda anlatılan yasanın önünde hikayesi bunu çarpıcı bir şekilde dile getirmiştir aslında: *"bunlar taşralı adamın beklemediği güçlüklerdi; yasa, elbette her zaman ve herkes için erişilebilir olmalıdır diye düşünür." "kapıcı adamın sonunun geldiğini anlar ve zayıflayan duyularının şu sözleri işitebilmesi için kulağına bağırır: 'başka hiç kimseye buraya giriş izni verilemezdi, çünkü bu kapı yalnız senin için yapıldı. ben şimdi gidip kapatacağım onu." aynı şekilde şato'da da k. şatoya bir türlü ulaşamaz, önüne hep engel çıkar. burada şatonun kulesi bile arzunun nesnesi olarak karşımıza çıkar. jacques derrida ise ertelenen şeyin, sahip olma, nüfüs etme ve dikte etmenin ötesinde -ölüme kadar- yasanın kendisine giriştir der, -ertelemeyi dikte eden yasa-

    kafka romanlarında ve hikayelerinde her zaman çıkış arar. bunu yaparken özellikle hayvanları kullanmıştır yazar. neyi simgeler peki bunlar? amaç kesinlikle özgürlük değildir bir kere amaç farklı bir çıkış yolu aramaktır, sistemin dışına çıkış. dönüşüm'de gregor daha hikayenin başında böcek olur. "gregor'u konuşurken duydun mu? bir hayvan sesiydi dedi yetkili temsilci, sesi, annenin bağırtısıyla karşılaştırıldığında, dikkat çekecek kadar alçaktı." buradaki hayvan sesi sisteme karşı dik başlılığı simgelemektedir. aynı şeyi akademi için bir raporda'da görebilmek mümkündür:“yine söylüyorum. insanlara öykünmenin benim için çekici bir yanı yoktu; bir çıkış yolu aradığım için öykünmüştüm, başka nedenden değil.” ama bütün bunların sonu ölüm ile bitecektir. çünkü sistemin dışı ölümdür.

    kafka eserlerini dönemin koşullarından dolayı kendi diliyle yazamamıştır. o dönemde prag yahudilerine kendi dilinde yazma izni verilmemiştir. kafka bunu max brod'a yazdığı mektupta şöyle açıklar: "yazmama olanaksızlığı, almanca yazma olanaksızlığı, başka türlü yazma olanaksızlığı." dolayısıyla ortaya minör bir edebiyat çıkar. minör edebiyat; azınlıkların major bir dilde yaptığı edebiyattır. minör edebiyatta major dil farklı bir biçimde kullanılır, ele geçirilir. minör edebiyatın en büyük özelliği siyasi olmasıdır. ve yersizyurtsuz bir edebiyattır. bu edebiyatta olaylar dar mekanlarda geçer fakat evrensel konular baz alınır. franz kafka'da da bu özellikleri görebilmek mümkündür.

    kafka'yı gerçek anlamda anlamak gerçekten güçtür. kafka'yı kendisini bile anlayamamıştır der gilles deleuze. bir çok filozofu, edebiyatçıyı, şairi ve sanatçıyı etkilemiştir kafka, etkilemeye de devam edecektir.
998 entry daha
hesabın var mı? giriş yap