5 entry daha
  • bak şimdi sevgili sözlük,,

    ben küçük bir kız çocuğu iken, * biraz da büyüdüm ben ısrarı ile, servisten kurtulmuş, okula yürüyerek gitmeye karar vermiş ve bizimkileri de buna ikna etmiştim. okuldan ve mahalleden ortak arkadaşım olan hilal ile birlikte okula yürüyerek gidip geliyorduk uslu uslu. en büyük keyiflerimizden biri sabahları abdal'dan tahanlı pide yahut simit almak, kız lisesinin bahçesinde şimşirlerin arasındaki banklarda onu mideye lüpletmekti. bayılırdık iki kız buna, kıkır kıkır böyle oh mis...

    sonra ben genç kız oldum, bu abdal tüm ihtişamı ile orada durmaya ve sıcak sıcak simit satmaya devam etti. bu kez de arada sırada annemin habersiz gelen misafirlerine hizmet etti. koştur koştur oradan simit aldığımı eve anneme götürdüğümü hatırlarım sıcak sıcak.

    geçtiğimiz yıllarda aklıma geldi, malum artık çoluğa çocuğa karıştık, dur yahu dedim, abdal'dan alsak ya simit, benim minnolarda yese, kocam kapandı hayatım orası dedi, üzüldüm pek tabi. öğrendim ki tadilat varmış binada açılacakmış. açılır açılmaz bir uğramaya karar verdim.

    bu bahar benim minnoları da alıp hususi simit yemeye abdal'a gittim. hemen önüne bir çay içme yeri yapmışlar, girdik sıraya aldık simitleri, birer de çay söyledik, böyle nostalji pek keyifli oldu. çay getiren abla çocukları sevince bir sohbet başladı tabi,,

    öğrendim ki orada çay getiren abla taa her gün misi'den -evet misi köyü- buraya çalışmaya geliyormuş, çocuk okutuyormuş, elhamdülillah sigortası da varmış bu işin, daha evvel tekstilde sigortasız çalışmış abla, patronu bu-kartına gidiş dönüş bilet parası da veriyormuş, devir artık çalışma devriymiş, öncedenmiş tek maaşın yettiği yıllar. abla dedim yaş kaç, 72'liyim dedi,

    ben böyle ne desem,
    çay da var artık orada çay da.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap