45 entry daha
  • batman arkham üçlemesinin son oyunu.

    oyun hakkındaki çoğu eleştiri son derece yerinde. insanlar "önceki oyunların kötü bir kopyası", "yan sanayi arkham oyunu" ve "serinin en kötüsü derken" maalesef haklı. oyunun rocksteady'nin elinden çıkmadığı çok belli zaten, wb montreal elindeki kusursuz kalıbı nasıl böyle beceriksizce kullandı, hayret edilesi birşey.

    oyunun tüm iyi-kötü yanlarını yazmak imkansız, o yüzden beni en çok rahatsız edenleri sıralayacağım (ağır spoiler var tabii ki, dikkat lütfen).

    --- spoiler ---

    öncelikle oyun, ilk iki oyunun her şeyiyle birebir kopyası. bu durum, kaliteli yapımların devam ürünleri için kötü bir şey değil aslında, ancak ellerindeki malzemeyi o kadar kötü kullanmışlar ki, nereden başlasam bilemiyorum:

    - ilk iki oyunun en önemli özelliği, az sayıdaki bug'lardı. hatta şu anki goty versiyonlarında bug bulmak imkansız gibi bir şey. origins'te ise neredeyse tüm story akışında ve her yan görevde bug'lar sebebiyle resmen restart bağımlısı olup çıkıyorsunuz. özellikle düşman gruplarında interrogate edilecek birileri varsa eğer, delirmeniz kaçınılmaz. city'deki sorgulanacak adamı en sona saklama opsiyonunu kaldırmak isteyen yapımcılar, bu sefer toptan sıçmışlar: dayak sonrası bayılmamasına rağmen çoğu kez adamı sorgulayamıyorsunuz. sonradan bayıltamıyorsunuz da, yanından ayrılsanız da farketmiyor, görev öylece kilitleniyor. restart şart. aynı şekilde predator kısımlarında duvara/yere/kapılara/mazgallara sıkışan düşmanlar yüzünden de oldukça sıkıntı yaşanıyor. yine restrat şart. önceki oyunlarda asla böyle bir şey görmediğimden bu beni çıldırtmaya yetti.

    - dövüş mekaniği geliştirilmeye çalışılmış, free flow sistemi üzerine kafa yordukları belli. her dövüşten sonra derecelendirerek puan vermesi güzel detay, ancak o electro-shock gloves denen saçma gadget yüzünden dövüşten soğuyorsunuz. oyun çoğu dövüş seansında sizi bu gadget'ı kullanmaya zorluyor; çünkü 3 bıçaklı, 2 ninjalı, 2 kalkanlı, 3 zırhlı, 1 adet de enforcerlı toplam 20 kişiye karşı dövüştüğünüzde bu bir bakıma "hileli" eldivenler tek çıkış yolu olabiliyor. inat edip kullanmamaya gayret etseniz de, üst zorluk seviyelerinde * en basit dövüş bile çekilmez olduğundan çoğu kez kullanmak zorunda kalıyorsunuz. evet, becerikli bir oyuncu değilimdir, ancak oyunun bu zorlaması mücadeleyi sadece ucuzlaştırıyor.

    - oyunun haritası city'dekinin tıpatıp aynısı. tıpatıp. hem de hikayemiz batman'in gençliğinde geçmesine ve daha henüz oralar arkham açık hava hapisanesine dönüşmemiş olmasına rağmen. hayır, bari biraz daha canlı hale getirin; bir iki sokağı, binayı değiştirin. kaldı ki arkham city'deki o detaylardan da eser yok. aynı kaplamalar, afişler, harabe dokuları, hatta kapılara kadar şehirdeki her öğe kötü birer kopya. durmayan kar yağışından, şehirde sadece polis ve suçluların bulunmasından, görev mekaniklerinden ve birebir aynı ses efektlerinden/animasyonlardan bahsetmiyorum bile. concept art kısmında bile önceki oyunun collectible'larından ortak çalışmalar çıkıyor. ayıp bre.

    - görevler de aynı yavanlıkta. riddler bulmacaları city'den yüzde yüz arak olmasına rağmen yarısı kadar eğlenceli değil. batman'in dedektiflik yanını öne çıkarmaya çalışıp çok sayıda casefile görevi koymalarına karşın bunların da hiçbir sürükleyiciliği yok maalesef. tek yaptığımız şey, kanıtları taramak, cinayetin otomatik çözülmesini beklemek ve gidip katili dövmek. bu yani. ayrıca suikastçilerin görevleri de ayrı saçmalıktaydı, özellikle shiva'nın testleri tek başına oyundan soğutmaya yeter. city'den arak ninja kızlardan bahsetmek istemiyorum bile * ...

    - boss dövüşleri... eyvah eyvah. oyunun belki de en zayıf tarafı bu. hepsi aşırı tekrar içeren, zeka kullanmaktan ve yaratıcılıktan uzak. tamam zekayı boş verelim, sonuçta pataklayıp eğleniyoruz, lakin aynı combo ve hareketleri 20 defa yapmak nedir allah aşkına wb montreal? deathstroke dövüşü, bu ucuzluğu yüzünden efsaneleşti bile. firefly dövüşü keza öyle. aralarında birazcık orjinalleşen copperhead'di denebilir, ancak o da 20 kişiyi zıplaya zıplaya pataklamaktan ibaret. deadshot ise tipik bir predator challenge olmuş, hiçbir özgünlüğü yok. ama en beteri sanırım bane... ilk karşılaşmadaki rezil tekrarlar yetmemiş gibi, bunu iki seans daha tekrarlatmak artık küfür ettiriyor. bu dövüşlerin uğraştırıcı olmasının tek sebebi ise, boss'a yardımcı olan diğer mob'lar. dövüş sırasındaki asenkronik dalma olayı çok başarılı ama boss dövüşlerini kurtaramıyor. mad hatter'ı 10 dakika bile sürmeyen bir yan görevle harcamalarına ise yuh diyoruz. bildiğiniz yuh.

    - hikayeye gelince: çoğu insan yukarıda şikayet ettiğim sıkıntılardan muzdarip ancak hikaye genel anlamda herkesi memnun etmişe benziyor. ben maalesef aynı fikirde olamayacağım, oyunun diğer öğeleri gibi hikaye de yine detay ve yaratıcılıktan uzak. bir grup suikastçının, black mask kılığı altında joker'in sunduğu büyük ödülün peşinde batman'i tek gecede öldürmeye çalışması, aslında muazzam zevk verebilecek ve harika işlenebilecek bir konuyken; yapım ekibi burada zerre başarı gösterememiş. bir kere karakterlerin hikayeye giriş-çıkışları çok basit. işin içinde 8 assassin var ve çoğu ile işiniz oyunun ilk 1 saatinde, siz hiç farketmeden ve zevk alamadan bitiyor. hikayenin işlenişi, bu ciddi ve tehlikeli senaryonun altını dolduramıyor. e sonrası? bane ve joker ile bir kaç saat daha oyalamak. ana hikaye, uzun bir yan görev yapıyormuşsunuz hissi veriyor. adım başı boss dövüşü ile heyecan yaratmaya ve gerçekte hikayedeki gedikleri kapatmaya çalışmışlar fakat bu sadece ve sadece hikaye akışını ucuzlaştırmış, o kadar. joker'in dünyayı sorgulayışı ve bazı diyaloglar başarılı ancak tabanı doldurulmadığı için anlamsız cutscene'ler olarak arz-ı endam ediyorlar. bane'in batman'in gerçek kimliğini bir anda öğrenip boktan bir sebeple de hafızasını şıp diye kaybetmesine ise söylenecek bir söz yok. bu kadar basite kaçmak olsa olsa ciddiyetsizlik ve tembellik olur.

    - peki iyi bir şey yok mu? tabii ki var. dövüş sistemi biraz daha iyileşmiş ve akıcı hale gelmiş. seslendirmeler, çoğu insanın şikayet ettiği kadar kötü değil. hatta troy baker * çok iyi iş çıkarmış, roger craig smith * * de hiç fena değil. müzikler için iyi konuşamayacağım, gerçi city'de de pek parlak parçalar bulunmuyordu ancak ilk oyunun üzerine çıkabilirlerdi. batman'e, joker'e veya bane'e bir tema yazmak bu kadar zor olmamalı. hans zimmer dürzüsü * yüzünden, batman denilince insanların aklına shirley walker veya steve bartek imzalı o muazzam müzikler değil; müzikal değeri asgari, minimalist stildeki arkaplan zırvaları geliyor *. yazık. dinlerken de zevk almak isterdim açıkçası.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak: arkham origins tek başına ele alındığında oynaması gayet zevkli, vasatın üzerinde senaryosuyla ortalama bir aksiyon oyunu. fakat arkham üçlemesinin son oyunu olarak ele alınırsa, elinizde koskoca bir fiyasko var. wb montreal batman oyunu yapmasın demiyorum, lütfen yapsın. hatta bol bol çıkarsın, bol bol eğlenelim, sonuçta batman asla popülaritesini kaybetmeyecek bir karakter. ancak aaa title işleri bir zahmet rocksteady'ye bıraksınlar. rocksteady'nin bir an önce yeni bir oyunla piyasaya çıkması gerekli. eğer bu seriye büyük bir yenilik gelecekse, bunu sadece onlar getirebilir.

    uzun zaman sonra gelen edit: ulan rocksteady! son oyununun * kepaze pc portuyla, şu son paragrafta ne demişsem çatır çatır yedirdin ya bana, daha da gelmem arkham'ınıza... arkham'a bakmadan uzaklaşıyorum.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap