18 entry daha
  • maymundan gelmediğimiz aşikar sanırım tarihte hiç bir bilim adamı böyle bir teori öne sürmedi zira. "aooo olur mu darwin demiş" diyenlere kitabını okumalarını öneriyorum.

    aslında bu gün maymun diye bildiğimiz çeşitli türleri olan primat familyası ile ortak atalara sahip olan bir türüz. ama her ne kadar gelişmiş bir tür olarak saysak da kendimizi şahsi sosyal bilim laboratuvarımda (bkz: dünya) vardığım son bulgulara göre hiç değiliz. hiç mi hiç farklı değiliz hem de.

    duyguları ve bunları ifade ediş biçimleriyle insan maymunlara son derece benzer yaratıklardır. maymun dünyasından tek farkları "kültür" denilen şeydir yani tüm hayvanların sahip olduğu içgüdülerin en cilalanmış, en ayrıntılı, karmaşık, süslü ve zarif şekilde ifadesidir. bu da görüldüğü gibi pek bir ayrım değildir. duygular ise hayatta kalma ve ona bağlı olan türünü sürdürme-üreme içgüdüsünün zirve yapmış halidir. sevmek türünü sürdürmeye programlanmak için inanılmaz bir araçtır. seçilim "duygu"yu ortaya çıkarıyor. duygu da yaşama bağlıyor ve yaşamı yaşama bağlıyor. bence inanılmaz. korku da mesela bu durumun negatif ifadesidir. yaşamın devam etmesi için zararlı olabilecekler tek tek kodlanır. kodlardan biri sistemin civarında ise o zaman adrenalinin sisteme basılması için otomatik emir verilir. öğrenmeden biliyor hatta bilmekle de kalmıyor ne yapacağının komutu da basite indirgeniyor: kaç veya savaş. işte özgür irade diye umutsuzca evrenden bağımsız olduğunu düşünen insanın seçeneği bu kadar... "sen ya da ben" "o veya bu" "iyi veya kötü" "doğru veya yanlış"

    inceleyeceğimiz ilk örnek hindistan-parkistan sınırında her gün batımında düzenlenen bayrak töreni. 1954 yılından beri düzenleniyor. askerler birbirlerine ne kadar sert, sinirli ve her an savaşmaya hazır olduğunu gösteriyor. (bunu çarpıcı bir örnek olduğu için koydum. bunun gibi bir kadın ve bir adamın yemeğe çıkması olgusunda da baştan sonra aynı içgüdüleri görürüz. espiri altında laf sokmalarda da görürüz. bir annenin çocuğuna karşı sevgisinde de, konuşmaların-düşüncelerin hep bir ya kültürel ya sosyal ya sembolik kapitali vurgulamasında da, güzel, insanları kendi estetik kriterlerini nihai sonuçlar olarak sunmalarında, diğerlerinin hayatını didik didik edip hep aşağılayacak bir şeyler bulmakta da... )
    http://www.youtube.com/watch?v=4icnsbn-9vo
    http://www.youtube.com/watch?v=pg4xy7vx2ew
    kedi kavgası, mahalle delikanlılarının küfürleşmesine benziyor.
    http://www.youtube.com/watch?v=g1syqmcqrti

    sevgi ve iletişim üzerine:
    http://www.youtube.com/watch?v=snuz4oe6vck
    http://www.youtube.com/watch?v=z3pgxe4sjui
    insanlarınkini koymama gerek yok sanırım...

    maymundan gelmiyor olsak da maymunla aşırı derecede benzeriz hatta sadece maymunla değil tüm diğer yaratıklarla.
    ha bir de kendi kanından, milletinden, türünden olmadığı halde yaratıkları seven, limbik sistem kaç veya savaş derken bir boğazını temizleyip olayın kökenine inip çözmeye çalışanlar da vardır. kendinin bildiğimiz anlamda bir çıkarı olmadığı halde insanlık için bir şeyler yapma arzusu taşıyan da. bu kişiler insanlığı taşır. homo sapiens canlısı insanlık kavramını taşıyan davranışlarda da bulunabilir ama bu gün çoğunlukla diğer türlüsü alışmış olduğu şekil olduğu için milyar yıllardır onu yapar. yapar, yaptıkça çeşitlenir, çokmuş gibi görünür. halbuki üç çeşitte toplayacağımız içgüdüde takılı kalmak nedeniyle aynı noktada gidip gelmekten mütevellit desenlerdir bunlar. ne yazık ki "insanlık" kavramını bedeninde taşıyanlar çok sık görülmüyorlar. homo sapiens olmak bir ayrım değil.

    şimdi sol frame'i böyle okuyun bir de.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap