24 entry daha
  • 1930'ların en başında birden ortadan kaybolmasını, yıldınızın sönmesini sadece "sessiz sinemanın bitişi" ile bağdaştırmak doğru olmaz bana kalırsa. bu konuda ünlü sessiz sinema isimlerinin popülerliğini kaybedişinden biraz farklı noktalar olduğunu düşünüyorum.

    öncelikle keaton dönemin en ünlü komedyeninden öte sessiz sinemanın en tanınan, sevilen birkaç isminden biriydi. sessiz sinemanın altın çağı olan 20'li yıllarda gerek sinema tekniği olsun, gerekse üretkenlik olsun charlie chaplin'den de harold lyond'tan da çok üstündü diyebiliriz rahatlıkla; chaplin ve lyond'un 20'li yıllarda yaptığı filmlerden bugün birkaç tane film anca anılırken ve en iyiler listesine girebiliyorken; keaton'da bu sayı on filmden bile fazladır. görülceği üzere böyle aniden kaybolucak biri değil normal şartlarda. büyük bir popülerlik, başarı, bunun yanında da üretkenlik, tarz ve yaratıcılık söz konusuydu keaton için.

    keaton'ın sorunu, ortadan kaybolmasına sebep olan şey yaratıcılığının ve üretkenliğinin kaybolması oldu ama sessiz sinemanın popülerliğini yitirmesinden ayrı olarak gerçekleşti görünüyor.
    1930 itibariyle yeni filmleri ile eski yaptıklarının yanına dahi yaklaşamamış. ama bu işte direkt olarak sessiz sinemanın bitişi ile açıklanacak şey değildir, başka sebepleri var.

    sessiz sinema ve sessiz sinemanın ünlü isimleri sesli sinemanın ortaya çıktığı ilk an olan 1928 yılından itibaren çok kan kaybedip popülerliğini yitirmeye başlamış olsalar bile, bu çabucak olmamış, en azından sessiz sinemadaki isimler bunun olmaması için büyük savaş vermiş, elinden geleni yapmış veya sesli sinemaya uyum sağlamıştır *. fakat keaton'a bakıldığında böyle bir mücadele göremiyoruz bile 1930 sonrası. yani demek istediğim şu: 1930'lu yıllarda sesli sinema ortaya çıkmayıp sessiz sinema var olup hüküm sürseydi dünyada ve bu şartlarda da keaton benzer filmler yapsa popülerliğini kaybederdi diye düşünüyorum.

    keaton'ın neden kaybolduğunu, bu üretkenliğin ve yaratıcılığın yok olduğunu biraz irdelemek gerekir.
    buster keaton en başından itibaren kendine ait bağımsız bir stüdyoda yer alıp, kendi filmlerini çekiyordu; kendi filmini yönetiyor, çoğu zaman da senaryoda yer alıyordu. bunun yanında da sınırsız bir özgürlüğü vardı, bu onun yaratıcılığını sonuna kadar kullanmasını sağlıyordu. bilen bilir, çoğu filminde o dönem için çok pahalı sahneler de bulunur, ve "nasıl çekilmiş bu" dedirtecek de bir sürü sahne vardır. steamboat bill jr filmi sonrası, yani 1928'de bu stüdyosunu kapatıp mgm ile anlaştı. mgm ile anlaşmasını keaton kendisi şöyle değerlendiriyor: "kariyerimde yaptığım en kötü hata." . keaton maalesef mgm ile anlaşarak kendi kariyerini mahvetmiş. mgm, keaton'un özgürlüğünü, ve bunun sonucunda yaratıcılığını köreltmiştir adeta. sürekli yapılan baskı, kesmeler, karışmalar, sessiz sinemanın kendini sesli sinamaya bırakmasıyla daha da arttı, artık keaton kendi filmerinde senarist olarak yer almadığı gibi yönetmen koltuğunda da daha çok ikici planda olup göstermelik koyuluyordu ya da hiç olmuyordu bile. keaton'ın mgm ile çıkardığı ilk film the cameraman (1928) çok başarılı bir keaton filmdir, ancak mgm filmi kaybetmiştir, çok uzun yıllar sonra ancak film bulunabilmiştir. daha sonra spite marriage (1929) mgm ile çıkmıştır, bu keaton'un mgm için yaptığı son uzun metrajlı sessiz film olmuştur, maalesef bu film sonrası mgm baskısı ile keaton sesli filmlerde yer alması için zorlanmış ve tüm yetkisi, özgürlüğü elinden alınmış. bu olanların üstüne bir de özel hayatında sorunlar ortaya çıkmış 30'lu yıllların başlarında; hem evleliğinde ciddi sorunlar ve de üstüne alkol, bunların sebebi kariyeri ile ilintili olsa gerek. kaçınılmaz olarak da depresyona giriyor ve 1930'luyıllarda eski durumundan çok farklı oluyor. 30 sonrası da güzel işleri var elbette, ama eskisi gibi değil.

    tabii ki, sessiz sinemanın bitişi keaton'a da bir darbe olmuştur, mgm'ye karşı gelememesinde vesaire rolü olmuştur, ama salt olarak sessiz sinema bitti diye bitmiş değil keaton; depresyon ve mgm'nin sebebi daha öncelikli bana kalırsa. bağımsız devam etseydi böyle olcağını düşünmüyorum.
70 entry daha
hesabın var mı? giriş yap