mustafa sarıgül'ün hayvan yaşam köyü projesi

• çok çok çok iyi bir gelişme bence. uzman danışman ekiple ortaya harika bir şey çıkarılabilir.
  ''yaşam köyü'' denince, aklımda barınak ortamı canlanmadı. tecrit ortamından çok, hayvanlar için daha güzel bir yaşam alanı geldi gözümün önüne. sokaklara ve barınaklara kıyasla... ikisinde de şartların iç açıcı olmadığı ortada. devasa bir alan, maddi kaynak, veteriner hekimler, çalışanlar ve gönüllüler... yapılamayacak şey değil.
  sadece ufak bir üslup sıkıntısı olmuş galiba. sokak hayvanlarının varlığının insanlara saygısızlık olduğu şeklinde. bilakis insanların davranışları, dünyayı sadece kendilerine ait görmeleri hayvanlara saygısızlık. şöyle bir hayvan çıksa da kendisine ''pist! defol!'' yapana ''siktir lan babanın yeri mi?'' dese, gider patilerinden öperim.
  
  valla korkumdan sokak hayvanlarını sevmekten, yakınlaşmaktan vazgeçtim neredeyse. suyu, mamayı bırakıp toz oluyorum. insanlara alışmasınlar, korkup kaçmaya, uzak durmaya devam etsinler diye. zira çok acayip yaratıklar geziyor sokaklarda. can aksoy gibi. ben alıştırırım, başkasının zarar vermesine yol yapmış olurum diye huzursuz oluyorum açıkçası. önemli olan hayatta kalmaları, sağlıklı olmaları. proje bunu düzgün şekilde sağlayabilecekse, daha ne isteyeyim? gerçi isterim ya. hayvan satışının yasaklanmasını isterim mesela. hayvanların haklarının bir masadan fazla olmasını isterim. onlara karşı yapılanların ''kabahat'' olarak görülmemesini, ceza kapsamında değerlendirilmesini isterim. insanların artık eşya alır gibi tipine göre hayvan satın almamalarını, gidip barınaklardan, sokaklardan, proje gerçekleşirse yaşam köyünden, en olmadı hayvanı yavrulayan birilerinden can sahiplenmelerini isterim. herkesin hayvan sevmesini de isterim ama bu olmazsa, zarar vermesinler yeter, o kadarına da tavım. çok şey istemiyorum, çok şey istemiyoruz bence.