15 entry daha
  • gösterime girdiği vakit sırf afişiyle bile bizi bizden almış, heyecana boğmuş olan filmdi. zîrâ martin mystere mâcerâlarıyla büyümüş, sayfalar dünyasında onunla birlikte atlantis'in (ve de mu'nun) gizemleri peşinde koşturmuş bir nesilin böyle bir filmden etkilenmemesi mümkün değildi. fakat yıllar geçtikçe edinilen bilgiler ve hatırlanıp birleştirilen ipuçları gösteriyor ki, disney ortaya orijinal bir fikir çıkarmamış, intihalin âlâsını yapmış. miyazaki şaheseri "tenkuu no shiro laputa"yı ve ondan ilham alınarak çekilen "fushigi no umi no nadia"yı dikkatle, tekrar izledikten sonra bu filmi izlediğinizde o kadar çok benzerlik buluyorsunuz ki, şaşırıyorsunuz. üstelik o incelikli japon çizgileriyle karşılaştırınca disney'in çizgileri daha bir kaba saba, inceliksiz geliyor. özellikle de helga ve audrey karakterlerinin mimikleri "bizler, siz nasıl diyor, ee, biraz erkek fatma'yız, o yüzden bu kadar kastıkça kasıyoruz." dercesine abartılı geliyor, bunları tespit edince de yıllar önce verdiğiniz puanları tekrar gözden geçirmek zorunda hissediyorsunuz.

    lâkin karşılaştırmayı bir kenara bırakabilecek ve intihalin hayâl kırıklığını bir nebze unutacak olursak, afişte o sular içinde yükselen "a" harfi ve filmde atlantis'in her bir karesi/detayı etkileyici gelmeye devam ediyor.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap