in your eyes

• büyük bir sürpriz sonucu tribeca'daki galasının hemen ardından vimeo üzerinden kiraya sunulan film. 5 dolarımı verdim, izledim ve geldim. bir joss whedon fanatiği olarak elbette objektif değilim, ama olsaydım bile bu filmi çok beğenirdim, emin gibiyim... zoe kazan ve michael stahl-david çok sevdiğim iki oyuncu. kazan'ın ruby sparks'ın o müthiş sahnesinde (spoiler yok) gösterdiği mükemmel performansı kaç kere dönüp izledim, ben sayamıyorum artık. michael stahl-david ise filmden replik çalacak olursak çok güzel bir yüze sahip, çok duru bir oyuncu ve onun oynadığı karakterlerde kaybolup empati kurmak çok kolay. joss whedon'ın elbette ki güzel senaryosu duru bir yönetmenlikle birleşmiş. burada parlayan iki başrolümüzün performansı, öyle müthiş bir sinema deneyimi beklemenin alemi yok.
  
  doğa üstü bir şekilde birbirlerinin gözlerinden görebilen ama aralarında epey mesafe olan iki kişi. biri hapisten çıkmış, hayatta her şeyi elini yüzüne bulaştırmış, bir şeylere tutunmaya çabalayan bir kaybeden. öteki görünüşte mükemmel olan zengin hayatının ve yakışıklı kocasının inşa ettiği kafesin içinde kalakalmış bir ev kadını. bir gün aralarında on yıllardır var olan bağ iyiden iyiye kuvvetleniyor ve dilediklerince birbirleriyle iletişime geçebilir hale geliyorlar. böylece aynı karede bulunmaksızın uzun zamandır gördüğüm en güzel kimyalardan birine sahip çiftimizin acıklı romantik komedisine başlıyoruz.
  
  --- spoiler ---
  
  film mükemmel değil. özellikle hikayemizin kötü adamının çiziminde epey sıkıntılar var. doğa üstü olayımızın neden, nasıl ve niye şimdi olduğuyla da çok ilgilenmiyor oluşu bir kısım seyirciyi rahatsız edebilir. ben "neden olmasın ki?" sorusunu yeterli tatmin edicilikte buluyorum ve filmin zaten söylemeye çalıştığı şeyin bu olduğuna inanıyorum. insanlar arasındaki bağ ve insanların birbirine teması üzerine olan bu hikayede birine bağlanmak için illa bir neden aramamız gerekmediğini anlıyoruz. daha ne?
  
  --- spoiler ---
  
  izlemeye fırsat bulamadığımız ya da epey beklemek zorunda kaldığımız filmler bu şekilde tüm dünya seyircisine sunulsa, hep böyle olsa keşke. veronica mars movie'yi hemen izledik, in your eyes'ı hemen izledik. artık filmleri aylar sonra getiren distribütörlere, bölge kodu kilidi olan ev sineması ürünlerine ihtiyacımız yok. yıl 2014. ve bu yılın en güzel hediyelerinden biri in your eyes. izleyelim, izlettirelim.