20 entry daha
  • xavier dolan'ın dördüncü filmi. yine filmde kendisi oynuyor ve yönetiyor filmi.
    öncelikle sarı saç bile yakışmış dolan'a. böyle bir güzellik yok diyerek filme geçiyorum.
    diğerlerine benzer bir konu var evet, eşcinsellik konusu, homofobi yine işlenmiş. lakin tarzı gerçekten daha ağır ve sert olmaya başlamış. daha doğrusu öyle bir deneme yapmış.
    sadece yarım kalmış, şüphe duyulmuş, hiçbir zaman tam olarak sahip olunamamis bir aşkın acısı yok filmde. ölüm var. ölümün ardından yerine neyin kimin koyulacaginin belli olmadığı boşluk var. boşluğun yol açtığı saçmalamalar, bi yere tutunma çabaları var. her şeyden önemlisi şiddet var bu filmde. francis denilen psikopat karakterin homofobi ve eşcinsel kimlik arasında bocalayip saldirmadigi kişi kalmaması filmdeki şiddet unsurunun başını çekiyor. erkek güç gösterisini bir erkek üzerinde de ne kadar iğrenç gösterebilir bunu görüyoruz.
    filmde geriilim unsuru oldukça az ve bana göre yeterli verilmiş. egreti duran bi yer yok.
    söylemeden gecmeyelim dolan eski filme selam verme sahnesini tom'un guillaume'nin tişörtunu koklayarak uyumasi sahnesi ile les amours imaginaires' e gönderme yapıyor gibi fakat burada acı orada tutku vardi tabi.
    lawrence anyways' in yerini kesinlikle alamayacak bir film olsa da müzikleri, görüntüsü ile dolan filmi dedirtiyor yine.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap