the crew

• şimdi bir kere mal olduğumu düşünmüyorum. ergen de değilim öyle olur olmadık küfür kıyamet, hakaret falan edeyim. yaptığım şey de bir inceleme değil, oyunu saatlerce oynamadan bitirmeden ettiğim iki çift lafa inceleme demem zaten, ya izlenim derim ya başka bir şey. yaptığım, gayet şamata hedefli bir üslupla the crew'ün betasının yarattığı ilk izlenimin ve temel mekaniklerin eleştirisi. budur. daha fazlası olduğuna dair hiçbir iddia da yok ortada.
  
  gta 5 olayına gelince. kakıp her oyunu gta 5'le kıyaslamıyorum, the crew'a da bunu yapmıyorum. sinirle kalkıp yazılar döşeneceğinize iki dakika oturup düşünseniz siz de anlayacaksınız. the crew, basit bir yarış oyunu olmanın ötesinde hedefler belirlemiş, bir çok bileşeni bir araya getirmeye çalışmış. nedir bunlar: hikaye, görev sistemi, açık dünya oynanış, büyük bir harita, coop oynanış vs. ben de diyorum ki the crew, kontrolüyle, sürüş dinamiğiyle, arayüzüyle vs. temelde iyi bir yarış oyunu olmayı becerememiş, sırf bunun ötesindeki öğeler için bu oyunu alacağınıza öykündüğü içeriğin daha fazlasını veren gta 5 gibi bir oyuna paranızı verirsiniz, sonuna kadar sömürürsünüz. bu bir eleştiri yani; sen önce iyi bir yarış oyunu ol, sonra hikaye açık dünya vs. kasarsın.. yoksa ben bilmiyor muyum driveclub'la, forza horizon 2'yle kıyaslamayı?
  
  son olarak, böyle eleştiri mi olur deyip, yok efendim yarrak, yok mal vs. demeden eleştirebilirseniz, gelin konuşalım.