öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• cell memory = cellular memory yani hucre hafizasi. biz tum bilgilerin beynimizde depolandigini dusundugumuz halde aslinda bir kismini da hucrelerimizde depolandigina dair hipotezdir. 1950lerde james v. mcconnell (amerikali biyolog ve hayvan psikologu) university of michigan’da yuruttugu calismalar sonucunda bu bilgiye ulasmaya calismistir. bunun icin hucreler uzerinde deneyler yapmistir.
  
  vucut hafizasinin farkli bir sekli olan hucre hafizasi hipotezi sonucunda soylenen sey sizin beyniniz hatirlamasa bile, siz artik o sekilde dusunmeseniz bile vucudunuzun hucrenizin sizden farkli sekilde istekleri oldugudur.
  
  ornegin bir donem sevgilisi olan birinin yaninda zihnen buyuk bariyerler konulmamissa, erkegin erekte olmasinin kadinin islanmasinin sebebi budur, bu yuzden de eski sevgililerle arkadas kalma olayi zor bir olaydir.
  
  buyuk oyuncularin role hazirlanirken, o rol icin gidip o sekilde yasama sebeplerinden birisi de budur. siz eger o durumu yasarsaniz, rol yaparken rol yapmamis olursunuz, cunku vucudunuz daha evvel onu yasamistir ve onu taklit etmeye calistiginiz anda aslinda taklitten cikip ayni sekilde yasamaya baslar.
  
  daha ciddi vakalar icin: (bkz: hücre hafızası sendromu)