24 entry daha
  • opeth'in yaptığı en iyi şey olma ihtimali yüksek albüm. prologue'dan epilogue'a müthiş bir hikaye anlatır, bir solukta dinletir kendisini. güçlü ve kompleks rifflerin arasına akustik pasajlar çok iyi yedirilmiştir. albümün yükselişleri ve düşüşleri çok çok iyi bir şekilde ayarlanmıştır, her bir melodi olması gereken yerdedir. madrigal gibi büyüleyici bir enstrümantali de barındırır içinde. diskorda dayalı riffler ve melodiler şarkıları daha da güçlü ve yoğun hale getirir. anlattıklarımın çoğu hemen hemen tüm opeth albümleri için geçerli şeyler aslında, ancak my arms your hearse bir başkadır yine de.

    bir de şahsi fikrim olarak eklemek istediğim son bir şey var. etrafımdaki herkes heritage ve pale communion'u beğenirken neden ben beğenemedim acaba diye düşünüyordum. dün my arms your hearse'i baştan sona dinledikten sonra bir de cusp of eternity açayım dedim. şunu rahatlıkla iddia edebilirim ki, hele mayh'teki clean vokalli müthiş akustik pasajlar falan bir köşede dursun; bu albümdeki distortion'un davulların abandığı andaki herhangi bir brutal çığlık bile son iki albümün tamamından daha fazla duygu yüklüdür. işte heritage'in ve pale communion'un kaybettiği nokta da burası. tamam teknik, progresiflik falan eyvallah da her iki albümün de geneline yayılan bir olmamışlık, çiğlik hakim. nereden niye girdiği belli olmayan, şarkıya entegre olamayan "hocamm bak bak nası kayıyo parmaklarım gitar klavyesi üzerinde örümcek gibi" temalı sololar var. halbuki my arms your hearse'e baktığınızda teknik olarak belki de o kadar mükemmel olmayan ama şarkının duygusal gidişatına çok güzel bir şekilde uyan sade ve anlamlı sololar görüyorsunuz. hani opeth'ten zaten ikinci bir my arms beklentim yok da, hiç değilse konserlerde bu kadar ihmal etmeseler keşke bu magnum opusu.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap