17 entry daha
  • "bir hafta kaç çekiyor ulan" diye kendime sorduğumda saatli maarif takviminden bir sayfa daha kopartmakla meşguldüm. sahi bir hafta kaç çekiyordu? acaba az çektiği ve çok çektirdiği için mi bu kadar hızlı ilerliyordu?

    daha birkaç gün önce nisan ayının son haftasını yaşadığıma, uzun süredir ilk defa sakin bir gün geçirdiğime yemin edebilirim. perşembe akşamki dersimden çıkıp evime yürüyüş yaparak geldiğimde güzel geçen ve öğrencilerime faydalı şeyler öğrettiğim bir günü save etmek düşüncesi aklımdaydı. akşama izleyeceğim film ve kurtlar vadisi pusu'da haftanın ölenlerine ve polat'ın bir şekilde gene kefeni yırtmasına göz ucuyla bakacağım bile belliyken sonrasında ne oldu bilmiyorum. akranlarım "sarhoştum hatırlamıyorum" bahanesiyle işin içinden sıyrılırken, ben ayık kafayla dahi çoğu sonraları hatırlamıyorum. eksik yazılan for döngüsüne sıkışmış nice günlerin şuursuzca geçtiği farketmeye başladım sanki.

    hızla akıp giden zaman tarafından yakalanalı, "bana haklarımı söyle bari" diye bağırıp cevap alamayalı çok oldu. kim bilir bu entryi girdikten sonra da günler gene hızla geçecek ve sahipsiz bir temmuz gününün ortasında takvimden bir yaprak daha koparırken bilincim yerine gelecek. eğer bu entryi yazdığımı unutursam aynı başlığa gelip benzer serzenişlerde bulurum gibime geliyor. gerçek bir deja vu silsilesi, damak çatlatan lezzet.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap