beş kardeş

• oyuncu olsam şu anda ekrandaki işler arasında içinde bulunmaktan utanmayacağım tek iş olurdu herhalde. ama raitingler düşük maalesef. halkımızda yeterince karşılığı olmayan bir iş.
  
  ikiyüzlü çünkü bizim insanımız. eski samimiyet kalmadı mirim, nerde o eski ramazanlar gibi sitemler doludur dilleri ama cinsellik pompalanan dizileri izlemeye bayılırlar. hele bu yaza bakarsak, kaslı patronların kadınları duvara dayayıp sıkıştırması, ilk karşılaşmada durum kurtarma bahasiyle ateşli öpüşmeler, olmayacak dekolteler, çıplak adamlar, eniştesiyle öpüşen kızlar, bekaret kontrolleri, tecavüzler, bakire değil alın kızınızı geri vahşeti ne ararsanız var.
  
  oysa bakalım beş kardeş'e evleneceği kadınla hanımlı beyli konuşan bir abi, şarkılar söylerken birbirlerinin gözüne utanarak bakıyorlar, shakespeare'den alıntılar yapan, dünya ile ilgili söyleyecekleri olan bir kardeş, şarkıcıya aşık olan, o kadını tesettür içinde görünce çocuklar gibi sevinen bir imam kardeş, abisi için aşkından vazgeçen, tüm saflığıyla hayallerinin peşinden giden başka bir kardeş ve en kıymetlileri sevdiceğine yaklaşamayıp resmine bakarak dertlenen, kendine bir yer bulmaya çalışan en küçük kardeş. beş tane güzel adam. arkalarında dağ gibi sağlam bir canan hanım. onun dünya tatlısı abisi hakkı abi. annesiyle yaşadıkları müthiş kafalar.
  
  gel gör ki entrika yok, cinsellik yok. olmaz da zaten. onur ünlünün kaleminden zor çıkar öyle bir iş. çıkmasın. onu seven onu izlesin. ama ekranda prestij işi olarak kalsın bu işler de. bitecek korkusuyla izlemeyelim şu dizileri.