aynı isimde "amsterdam (film)" başlığı da var
1129 entry daha
  • 1.5 senedir burada yasayan bir insan olarak benim de soyleyeceklerim var. belki bir ise yarar, tasinacak olan veya bu olasiligi degerlendiren birine bir fayda eder. en azindan ben tasinmadan once hatmetmistim hollanda ve amsterdam basligini, o nedenle biraz da borcumu odeme zamani gibi goruyorum. ama yine de belirtmek lazim isbu entry istanbulda yasayan ve sonrasinda amsterdama tasinmis biri tarafindan yazilmistir.

    konu basliklarina ayirarak anlatacagim. umarim cok karisik olmaz da soru isaretli akillari aydinlatabilirim.

    hollanda / amsterdam ayrimi
    ayni turkiye/istanbul orneginde oldugu gibi, bir hollandada yasamak var, bir de amsterdamda yasamak. ben bugune dek sadece amsterdamda yasadigimdan hollandada yasamak konusunda baska bir sehire gidilecekse cok da tavsiye verebilecek konumda degilim aslinda. ancak amsterdam bariz olarak hollandadaki en sosyal, en cok olanagi olan, en buyuk sehre benzeyen sehir. kanimca ozellikle de istanbuldan geliniyorsa amsterdam disinda bir yerde alismak biraz daha zor olabilir, belki rotterdam disinda. (kucuk sehir sevmiyorsaniz elbette) amsterdam bile bir cok ozelligiyle sehir – kasaba arasi bir sey zaten.

    ulasim
    hollandada bir sehirden digerine gitmek gercekten cok kolay. ben de amsterdam disinda bir sehirde calisiyorum, ancak (genelde) duzgun calisan tren agi sayesinde sikinti olmuyor. kaldi ki ben yine de trenle 20 dk bir sehirde calisiyorum, oysa baya baya amsterdam – eindhoven gibi kuzeyden guneye ulkeyi arsinlayan bir kesim var. trenler arada bir sacmalayip calismiyor, ama hele hele istanbuldan gelen bir insan bu aksakliklar bile en azindan haber verildiginden ve aninda alternatifler organize edildiginden bunu sikayet edilebilecek bir nokta olarak gormek yerine hollandalilarin organizasyon yeteneklerini takdir sebebi olarak goreceklerdir.
    ayni sekilde sehir ici ulasim da gayet kolay. tramvay, otobus ve metroyla saglaniyor ulasim desem de pek inanmayin, nasilsa geldiginiz anda ilk isiniz bir bisiklet edinmek ve hava kosullarina gore gerekirse kutup ayisi gibi giyinerek her yere onunla gitmek olacak.

    dil
    gittigim ilk zamanlarda bir insanin yasadigi ulkenin dilini ogrenmesi, en azindan cat pat konusabilmesi gerektigini savunurken, gercekten hic ama hic gerekmemesi ve katma bir degeri olmamasi sebebiyle 1.5 senedir hollandaca seviyem yalnizca okuduklarimi anlama (almanca bilmem yardimiyla o da) seviyesinde kaldi. gercekten bu dile burada hic ihtiyaciniz olmuyor. belediye isleri dahil cogu seyi ingilizce halledebiliyorsunuz. zaten 5 yasinda cocuklar bile ingilizce biliyor.
    yalnizca eve gelen mektuplar hollandaca geliyor haliyle, o da google translate ile cozulemeyecek bir sey degil. tren kullanacaginiz bir isiniz varsa zaten 1-2 aya tren istasyonu anonslarini anlar hale geliyorsunuz. yalnizca benim gibi vatandaslik planliyorsaniz 4. sene civarinda kursa baslayin derim.
    hollandaca bilmenin en somut faydasi hollandali arkadas edinme konusunda olabilir. ona da insan iliskileri kisminda deginecegim.

    ınsan iliskileri
    hollandalilar gayet sicak ve kibar insanlar, sakaci, neseli bir mizaclari var. evet, eger yeterli mesafedeyseniz. geldiginizde garson, kamu calisani, biletci, barmen vs gibi muhatap olma surenizin kisa oldugu insanlarla muhatap oldugunuzda aynen boyle dusuneceksiniz. ancak daha once de soylendigi gibi hollandalilar yakinlik kurmanin cok zor oldugu insanlar. basta sicaklar ancak kabuklarinin icine girmek gercekten zor. az ve oz arkadaslari oluyor, ve zaten bu ozelliklerini kendileri de kabul ediyorlar.
    hollandaca bilmek bu bariyeri asmakta yardimci olabilir hepsi billur gibi ingilizce konussa da neticede anadilde anlasabilmeniz bu kapiyi daha kolay acacaktir. ha ama gerek var mi derseniz, istisnalar kaideyi bozmasa da hollandalilarin sikici oldugunu dusunmuyor degilim. hele hele amsterdamdaysaniz, her ulkeden bin cesit adam var, ben ugrasmadim en azindan.

    turkler
    elbette gurbetci turk populasyonu cok fazla ve amsterdamda en cok nieuw west / bos en lommer taraflarinda bulunuyorlar. sehirde cok fazla iyi turk marketi / restorani olmasi guzel bir avantaj. ayrica master – doktora ile gelmis olan kalbur ustu turk populasyonu da cok fazla. elbette ister istemez benim icin de bu populasyonla yakinlasmak cok daha kolay oldu, ancak amsterdam turk toplulugu gercekten guzel bir topluluk. diger ulkelerde nasildir bilmiyorum ancak burada bu kadar kisa zamanda bile turkiyede tanimis olsam da dost olacagim insanlarla tanisma sansi buldum. kisacasi benim gibi hic kimseyi tanimadan geliyorsaniz bile hic endiselenmeyin, zaten muhtemelen bir sekilde benim de dahil oldugum bir topluluga kiyisindan kosesinden gireceksinizdir.

    yemek
    cok fazla soylenecek bir sey yok. hollanda yemek kulturu sandvic ve bulduklari herseyi kizartmaktan pek oteye gitmemis. ama yine dedigim gibi amsterdamdaysaniz turk basta olmak uzere tum dunya mutfaklarinin guzel ornekleri var her turlu butceye uygun, ac kalmazsiniz kisaca, guzel yemek de yersiniz.
    spor
    spor burada herkes icin vazgecilmez. ınsanlar size spor yapip yapmadiginizi degil, ne spor yaptiginizi soruyorlar. gunun her saatinde buz gibi hava da olsa parklarda, kanal kenarlarinda kosan insanlar gormek mumkun. bunun disinda da tum spor dallarina dair kurslar vs son derece ulasilabilir.

    hava
    gelirken dusunmeniz gereken belki de tek sey. soguk burasi arkadasim, soguk. genelde gri, genelde yagmurlu, artik haziranda eeeh yeter be diye isyan ettiren… ama bulutlarin arasindan gunes gorundu mu buradan guzel sehir de yok bence.. boyle bir ask-nefret iliskisi iste ne yapalim. bu sene sapitip temmuzda bir gun 38 i gostermis olsa da buraya gelirken cantada hirkayla (4 mevsim) yasamayi, firtina semsiyesi sahibi olmayi, ve hava sartlari ne olursa olsun o sartlarda bisiklet kullanmayi ogreneceginizi aklinizin bir kenarina yazin. hava benim icin burada gulun dikeni maalesef.

    saglik sistemi
    bunun hakkinda cok sey yazmayacagim (bkz: hollanda saglik sistemi) basligi yeterli olacaktir kanaatindeyim.

    sosyal hayat
    ıstanbul kadar buyuk olmasa da gercekten yogun bir sehir burasi. mesafeler cok kisa, her yere bisikletle gidilebiliyor ancak insan kesinlikle sikilmiyor. cok disari cikan bir insanim diyebilirim ve 1 bucuk yildir hala gitmedigim, planimda olan bir suru yer var. bu acidan cok seviyorum burayi.
    ıstanbuldayken hic bir seye zamanim kalmazdi, burada ise is, spor, hobi, sosyallik vs her seye vakit kaliyor. trafik diye bir sey olmamasi gercekten harika bir sey, tek kelimeyle gecistirilebilen bir seyin insan hayatini bu kadar kalitesizlestirebilmesinin ne kadar enteresan oldugunu gordum tasindiktan sonra.

    ıs hayati
    ne kendi isimde ne de arkadaslarimda fazla mesai diye bir sey gormedim. ozellikle benim sirketimin esnek calisma saatleri (ve turkiyedeki gibi tek tarafa esneyen sekilde degil!) olmasi son derece guzel bir sey. ınsanlarin posasini cikarmaya calismiyorlar, giris cikis saatleri, internette gezilen sitelerin takibi gibi seyler ile bogmuyorlar ve is yapma kalitenize bakiyorlar. ayni zamanda evden calisma, hasta oldugunda rapor doktor vs ugrasmadan gitmeme gibi ek guzellikler de cabasi. evet kotuye kullanilabilir bir sistem ama zaten adamlarin cikis noktasi insana guvenmeleri. burada bir sure calistiktan sonra turkiyeye yeniden alismak imkansiz olsa gerek.

    kultur
    hollandalilarin en enteresan ozellikleri bir aktivite oldugunda (ornegin konser) biletlerin ciktigi gibi aninda bitmesi. tamami satilmayan biletli bir olay yok gibi burada. zaten genel olarak her seyi planlayarak ve ajanda tutarak yapan insanlar, bu da konser gibi etkinliklere aninda yansiyor. 9 ay sonraki bir konserin bileti ciktiginin haftasinda bitebiliyor mesela. cok unlu olmayanlarda ise yine hepsi satiliyor, sadece daha uzun suruyor bitmesi. gercekten sosyal bir toplum burasi.

    ev bulma
    amsterdamdaki en buyuk sikintilardan biri, gercekten hem ev az hem de olanlar pahali, ayrica kaliteli olmayadabiliyor. ben sirket sayesinde bir emlakci tutup bulmustum ilkini, ikincisinde ise erkek arkadasimla ciktigimizdan butcemiz cok daha buyuktu boylece sorun olmadi. ancak kisitli butceyle amsterdam ici ariyorsaniz (ve ring icin bulmaniz tavsiye edilir insan profili ve ulasim kolayligi acisindan) biraz sansa ve bolca cabaya ihtiyaciniz olacagini soylemek gercek disi olmaz. ev paylasma vs siteleri de mevcut ama ben tek yasamak istedigimden bakmamistim. ama icinizi ferah tutun, buraya tasinip da ev bulamadigindan donen hic duymadim.
    aklima gelenler bunlar, bir de kisa kisa yapmaniz / yapmamaniz gereken yazilmamis kurallardan aklima gelenleri yazayim, belki gunluk hayatta bir faydasi dokunur.

    1. albert heijn, jumbo vs gibi marketlerde allah askina banta esyalarinizi koymaniz bittikten sonra yarim saniye icinde sonraki musteriyle esyalarinizi ayiran zamazingoyu koyun banta. eskaza unutursaniz bagirsaklarinizi desmek istiyormus gibi bakiyorlar.
    2. bisiklet yollarinda acemiyseniz / hizli degilseniz soldan gitmeyin. ıstanbul taksicisi gibi arkadan bisiklet zili yersiniz, yetmez gibi yaninizdaki incecik araliktan basip gecmeye calisirlar siz iyice gerilirsiniz dusmemek icin.
    3. trenlerde biletler icin check in-out sistemi gecerli. bokunu cikarmayin ama insanlik hali unutursaniz da yeterince sirinlikle cezasiz yirtabilirsiniz cok sinir bir adam/kadina gelmezseniz.
    4. hollandaca konusmaya kasacaksaniz g harfini balgam atar gibi soylemeye alisin, ya da hic konusmaya calismayin, nasilsa sizin hollandaca konusmaya calistiginiz ama onlarin size ingilizce cevap verdigi garip bir diyaloga gireceksiniz eninde sonunda. gene de siparis verme vs gibi durumlarda azicik konusun, insan olun.
    5. gece ciktiginizda kendinizi night bus a binerim diye kandirmayin. arastirmalar gosteriyor ki 89% olasilikla o alkol oraniyla taksiye binip kazik yiyip evinize gireceksiniz. yeniden soyluyorum, bisiklet kullanin.
    6. barlardaki bardak yikama hijyenine takilmayin. goz gormeyince gonul katlaniyor.
    7. gunun bir kisminda bir sekilde havadan sikayet etmeye zaman ayirin, cunku burada yasamak bunu gerektiriyor.
    8. her haftasonu oncesi sonrasi bayik haftasonu ne yaptin / yapacaksin muhabbetlerine kendinizi hazirlayin.
    9. farkindaysaniz ottan hic bahsetmedim, cunku gunluk hayat hakkinda tuyolar veren bir yazi yazmak istedim. ıstiyorsaniz icin, kimsenin bir sey taktigi yok. ancak kendilerinin de belirttigi gibi yasal dan ziyade kabul edilir bir sey olarak niteliyorlar.
    10. gunah sehri formatindan cikarip sehrin guzelliginin keyfini cikarin.
1756 entry daha
hesabın var mı? giriş yap