26 entry daha
  • queen b'nin yine yapacağını yapmış olduğu albüm. kendi adını verdiği 5. solo albümü beyoncé'nin alternatif r&b sound'unu, 4'un olgunluğunu devam ettirmekle beraber her albümünde olduğu gibi yeni sulara da yelken açmış beyoncé. formation iyi hoştu; ama albümde tartışmasız daha iyi şarkılar mevcut. don't hurt yourself diyorum, 6 inch diyorum, en önemlisi freedom diyorum.

    son iki albümde olmayan, veya daha az olan diyelim, tür çeşitliliği bu albümde gayet belirgin biçimde kendini gösteriyor. rock etkisi var, trap etkisi var, reggae etkisi var, piyano balladları var. bu da dinlerken zaman zaman monotonlaşan 2013 çıkışlı beyoncé albümüne kıyasla bu albüme +1 puan sağlıyor.

    henüz hbo'da gösterilmiş olan albüm filmini izleme fırsatım olmadığı için salt müzik üzerinden yorum yapacağım ki, görseller müziği çok çok yukarı veya aşağı çekebildiği için böylesi daha objektif olur sanki. gerçi söz konusu beyoncé olduğunda görseller müziği her zaman yukarı çeker. kendisi de bunun farkında ve bu durumu çok güzel kullanıyor.

    albüm pray you catch me ile aynen son üç albümde olduğu gibi bir slow şarkıyla açılıyor. sadece piyano ve güzel kadın sesi. berrak, ağırbaşlı, olabildiğince sade.

    hold up, throwback esintilerinin reggae sosuyla çok güzel harmanlandığı bir şarkı. açılış şarkısından daha çok beğendim; tam arkaya yaslanıp rahatlamalık bir tınıda. gelecek daha iyi parçalara hazırlıyor desek yanlış olmaz sanırım.

    led zeppelin sample'lı, e dolayısıyla rock etkili don't hurt yourself albümün zirvelerinden. zaten r&b albümlerinde rock etkisi olan şarkılar her zaman dikkat çeker; christina aguilera'nın fighter'ında da böyleydi bu, janet jackson'ın black cat'inde de.

    aynı dikkat çekiciliği son zamanlarda the weeknd'in çeşitli sanatçıların albümlerine konuk olduğu şarkılar için de söyleyebiliriz. zira love me harder veya exodus/sexodus gibi bunu destekleyen örnekler de ortada. 6 inch'i de bu örnekler arasına yazabiliriz artık.

    daddy lessons benim kişisel favorimlerinden. bu kadının her tarzı deneyip kendine yakıştırabileceğinin kanıtı. gözlerinizi kapatırsanız sanki beyoncé'nin bir barda yanı başınızda söylediği hissine kapılabilirsiniz.

    love drought ve sandcastles'ı aynı kategoriye koyuyorum. kötü değiller; ama çok da dikkat çektikleri söylenemez.

    freedom ise albümün en gaz ve güçlü şarkısı. vokalleri gürül gürül bu şarkıda kadının. canlı performansını izlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum. sahnede kendinden geçen bir beyoncé izleyeceğimiz kesin.

    all night ve sorry hakkında söyleyeceğim çok şey yok; fakat kötü oldukları için değil. aksine gayet güçlüler. sadece beyoncé'nin daha önce yapmadığı şeyler değil.

    formation'ı zaten duymuştuk.

    sonuç olarak; ilk birkaç dinleyişim sonrası son albüm beyoncé'den daha fazla beğendiğim bir albüm oldu. o albümden izler de taşımakla beraber kariyerinin bu evresinde hala yeni bir şeyler deniyor olması da takdir edilesi. belli ki yaptığı işe saygı duyuyor kadın; hazırladığı görseller, turne performansları ortada. elde ettiği başarıyı hak eden birkaç isim varsa, bunlardan biri kesinlikle beyoncé'dir.

    edit: albüm filmini izledim ve beklediğim gibi mükemmel bir iş olmuş. özellikle sarı elbisesiyle sokakta yürüyüp araba camlarını parçaladığı kısımlar ve sorry çalarken tahtında oturduğu kısımlara şapka çıkarıyorum. daddy lessons'ı söylediği bölümü de es geçmiyorum tabi ki. sözlerin etkileyiciliğini kat kat artırmış görseller. taptırdı bugün resmen kendine kadın.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap