79 entry daha
  • bir adet doğru bilgi - ingiltere'nin hızlı trenleri muadillerine göre yavaş ( 200 - 220 km/saat ) olsa da 160 km hıza ulaşan konvansiyonel trenler kategorisine girmeyecek kadar hızlı olduğu için - içermeyen ifade.

    başlıktaki tüm entry'leri okudum. oldukça doyurucu ve bilgi içerikli entry dolu. ben bu sebeple meselenin başka bir yönüne değinmek istiyorum.

    niye ankara - sivas? bu hattın öncelikle yapılması 2 sebeple saçma duruyor :

    1- ekonomik açıdan daha acil olarak ihtiyaç duyulabilir, daha rantabl hatlar var.

    misal eskişehir - bursa - gemlik hattı,
    misal istanbul - bursa - izmir hattı,
    misal ankara - afyon - izmir hattı,
    misal eskişehir - afyon - burdur - antalya hattı gibi... bu sonuncu hat istanbul'u ve ankara'yı yani 20 milyon insanı ( izmir - afyon hattıyla gemlik - bursa -eskişehir hattı da yapılırsa neredeyse 30 milyon ) antalya'ya bağlayabilir. aynı zamanda bursa - izmir hattı yapılana kadar biraz uzunca bir şekilde de olsa izmir'i eskişehir üzerinden ankara'ya ve istanbul'a bağlar.

    2- gelecekte sivas - erzurum -kars hattı da tamamlandıktan sonra, bakü - tiflis - kars'a bağlanacak sanırım. asıl amaç çin'den londra'ya kadar demiryoluyla modern bir ipekyolu örmek isteyen çin'in transit taşımacılığından pay almak gibi görünüyor, e iyi güzel de hızlı tren hattında yük treni ne kadar verimli çalışabilir, yapılacak demiryolu 3-5 bin ton ağırlığındaki uzun yük katarlarını kaldırabilir mi? yok sadece hızlı tren ve yolcu içinse çok daha fazla yolcu taşıyarak kendini daha kısa sürede amorti edecek hatlar değil de neden bu hat? bütün bu yük treni mevzunun hesaplanmış olduğunu varsaysak bile bir de hepsinden öte şöyle bir durum, ( dikkat! artık aşağı yazacaklarım geleceğe yönelik karamsar bir tahmine dayanan öngörüdür, senaryodur, yatırım tavsiyesi değildir. ) var:

    abd, çin ile ab arasında, kendi kontrolü dışında kalacak yeni ve alternatif ( maliyet olarak değil ama zaman açısından çok şey kazandırabilecek ) böyle bir ticaret güzergahına izin verir mi? biraz gerçekçi olmak lazım. nato şemsiye altında abd'ye karşı bağımlı bir ilişkimiz var. ( hemen celallenmeyin! diğer tüm nato üyelerinin de abd'ye karşı - nato kurulduğundan beri - böyle bir bağımlı duruşu var, en güçlüleri görünen almanya ve birleşik krallığın bile. az ya da çok. tespit sadece. ) bu hattın işletmesi ve denetiminde, bir şekilde sıkı bir abd kontrolüne izin verilmezse, bir bakmışız bu hattın geçtiği doğudaki toprakların önemli bir kısmı ülkeden kopuvermiş, demiryolu hattı ( doğal olarak yeni ticaret güzergahı da ) abd şirketleri gelip onarana, işletme hakkını alana kadar onarılamaz hale gelmiş, ya da hepten yok edilmiş. (bkz: chester projesi)

    abartılı bulup yok canım diyeceklere; berlin - bosphorus - bağdat demiryolu hattının yapıl(amay)ış serüvenini, devrin süper gücü birleşik krallık ile almanya arasındaki kolonileşme rekabetini ve en büyük, en verimli birleşik krallık kolonisi olan hindistan ile avrupa arasındaki ticaret güzergahında bu demiryolu hattının yaratacağı alternatifi ve kaplayacağı önemi, işbu sebeple birinci dünya savaşı ve imparatorluğun yok olmasına giden süreçteki hızlandırıcı etkisini bir araştırmaları gerekliliğini hatırlatayım.

    ihtiraslı projeler güzeldir, kitlelerde heyecan yaratır, kabul ama altından kalkacak ve karşılaşacağınız zorlukları, tehlikeleri elimine edecek kadar da güçlü bir devlet organizasyonuna sahip olmanız mutlak surette elzemdir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap