46 entry daha
  • hiçbir tempo sorunu olmayan, tam tersine inişli çıkışlı temposu anlattığı öyküye çok uyan bir film. filmin kimi anlarında kamera açılarının kullanımı ve kurgu insanda hayranlık uyandırmaktadır. yani, yalnız anlattıkları ve konusuna yaklaşımındaki samimiyetiyle değil sinematografik olarak da son derece başarılı bir filmdir. filmin tek sorunu sinemamızın baş belası olan ses problemidir ki, gora gibi bir kaç milyon dolar harcanmış filmlerimizde bile bu sorunla karşılaşırken bu filmde ses problemini problem etmek abesle iştigal etmek değil de nedir?

    şu dillere pelesenk olmuş, film çeken köylü meselesinin, konuşan kedi yada tezahürat yapan muhabbet kuşu gibisinden bir magazin meselesi olarak ele alınması ve filmin bu "ilginçlikten" dolayı beğenilmesi benim kendimi çok uzak hissettiğim bir tavır. karpuz kabuğundan gemiler yapmak film olarak iyi bir filmdir. kimin çektiği kaça mal edildiği benim için son tahlilde hiçbir şey ifade etmez, bu filmi iyi film olduğu için beğeniyorum, tıpkı gorayı hakkında sansasyonlar koparıldığı yada çok pahalıya mal olması dolayısıyla değil, tek sebepten: 'kötü bir film olduğu için' beğenmemem gibi.

    bu film, tüm gerçek sanat eserlerinin sahip olduğu o müthiş özelliğe sahiptir insanı biraz olsun değiştirme biraz olsun başka bir insan yapabilme özelliğine. yani adam gibi film olduğu için takdiri hak eden bir filmdir "ah yazık köylücük film yapmış" duyarlılığına da hiç mi hiç ihtiyacı yoktur.
306 entry daha
hesabın var mı? giriş yap