t2 trainspotting
-
büyük bir heyecanla beklediğim trainspotting filminin devamı niteliğinde olan filmi ingiltere`deki açılış gününde izleme şansını kaçırmadım. öncelikle ilk filmiyle aynı tonda film bekleyenleri kesinlikle hayal kırıklığına uğratacak, hikaye tonu anlamında devam filminden çok farklı bir film olarak düşünmek daha doğru olacaktır. ben şahsen çok büyük bir beklentiyle gitmediğim için, filmi çok beğendim. mizah tonu ilk filmden daha kuvvetli olmuş, fakat ilk filmin karamsarlığı bu filmde yok.
şimdi spoilerler:
--- spoiler ---
film, renton'un 20 yıl aradan sonra tekrar edinburg'a dönmesiyle başlıyor. ardından, sick boy'un, begbie'nin ve spud'un değişen yaşamlarına hızlıca göz atıyoruz. fragmanları izleyince beklediğimin aksine, kesinlikle daha az uyuşturucu sahnesi var ve vurgu daha çok bağımlılıkların sadece uyuşturucu formunda olmadığı noktasına yapılmış.
begbie kesinlikle efsane, geçen 20 seneye rağmen formundan hiç bir şey kaybetmemiş, hala itlik peşinde.
bardaki neredeyse herkesin şifresinin 1690 olmasına da baya güldüm.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
“choose life
choose facebook, twitter, ınstagram and hope that someone, somewhere cares choose looking up old flames, wishing you’d done it all differently
and choose watching history repeat itself
choose your future
choose reality tv, slut shaming, revenge porn
choose a zero hour contract, a two hour journey to work
and choose the same for your kids, only worse, and smother the pain with an unknown dose of an unknown drug made in somebody’s kitchen
and then… take a deep breath
you’re an addict, so be addicted
just be addicted to something else
choose the ones you love
choose your future
choose life”
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap