the young pope

• 9. bölümün finaliyle ağlatmış dizidir. oturdum, çocuk gibi içlene içlene ağladım lan.
  
  (bkz: şu an ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun)
  
  --- spoiler ---
  
  papa'nın gizli aşk mektupları ortaya çıkmış ve yayımlanmıştır. bir kadın evinde bunu okumaktadır.
  bunun eşliğinde
  
  --- spoiler ---
  
  hangisi daha güzel aşkım? kaybedilen aşk mı bulunan aşk mı?
  
  gülme bana aşkım. biliyorum, aşk konusunda çekingen ve safım. bir pop şarkısından fırlamış sorular soruyorum. bu şüphe beni tüketiyor aşkım. bulmak mı yoksa kaybetmek mi? çevremde insanlar bitmeyen bir özlem içinde. kaybettiler mi, buldular mı? bilemiyorum. bir öksüz bilemez bunu. bir öksüzün ilk aşkı yoktur. anne baba sevgisi eksiktir. çekingenliği ve saflığı bundandır.
  
  kaliforniya'daki o ıssız kumsalda bana "bacaklarıma dokunabilirsin" demiştin. ama ben dokunmadım. işte aşkım, o kaybedilmiş aşktı. o günden beri merak ederim nerelerdeydin, şimdi neredesin. ya sen, boşa harcanmış gençliğimin parlak ışığı, kaybettin mi yoksa buldun mu? bilmiyorum. asla bilemeyeceğim. adını bile hatırlayamıyorum aşkım. ve cevabı da bilmiyorum. ama cevabı şöyle hayal etmek istiyorum: nihayetinde aşkım, başka seçeneğimiz yok. bulmak zorundayız.
  
  --- spoiler ---
  
  mektup biter, kadın meyve sepetinden 3 tane portakal alır ve bahçeye çıkar. çocuklarına "size hiç bilmediğiniz bir becerimi göstereceğim" der ve portakalları havada çevirmeye başlar. tıpkı yıllar evvel kaybettiği aşkının^** onu tavladığındaki gibi.
  
  --- spoiler ---
  
  bu kadar saf, bu kadar doğal bir aşk mümkün mü lan? üzerinden yıllar geçmiş, hala unutulmamış bir aşk. 3 tane portakaldan gelen bir aşk. hiç böyle güzel sevmeyeceğiz, sevilmeyeceğiz. ancak dizilerde görüp ağzımız açık, küçük bir tebessüm veya içten bir ağlamayla izleyeceğiz.