ismail saymaz

• dün erken saatlerde kalktım ve söyleşisine gittim, kendisiyle cok ilgili olmasam da en azından twitter vasıtasıyla pek çok popüler serzenişiyle tanışmıştım. kendisi bir dönem tv programlarında anlattığı ve binlerce kez paylaşılan ve twitter üzerinden like sayısı fazla olan tweetlerini harmanlayan, herhangi bir şeyi harekete geçiremeyecek, 50 yaş üzeri dinleyici kitlesine ara ara kendini alkışlattırmaktan öte herhangi bir doluluğu olmayan ve haksızlığa karşı olduğunu söyleyen pek çok gazlı cümle ile bir söyleşi verdi, buna da şükür dedik, söyleşiden ayrıldık. söyleşisi hakkında en akılda kalıcı olan ise benim adıma bu söyleşiye belediyenin en gözde, merkezi konumda bulunan kültür merkezinin eğitim sen ve ismail saymaz için tahsis edilmiş olmasıydı, çanakkale gibi bir yerde meral akşenere yapılanları gördükten sonra bu hizmet pek samimi gelmedi bana.
  neyse çok uzatmayalım benim şu başlığa gelme sebebim çok başkaydı, dallanıp budaklandı, ismail saymaz'a söylemek istediğim bir çift sözüm var, sen ki şehir şehir şehir dolaşarak imzalı kitaplar satan ateşli muhalif, her gün farklı farklı şehirlerde o içi boş ezber konuşmaları yapıp hemen ardından twitter a girip kendini öven en ufak bir mention zincirini dahi takip edip favlayan rizeli cengaver, ulan meslektaşın iş arkadaşın daha 2 gün önce serzenişini yalandan twitterdan favladığın adam, hayır dediği için, adil olmayan, o ağzından düşürmediğin adaletsizlikle işinden edildi ve sen tek kelime etmedin, tweet atmayıp büründüğün o sessizliği sana gelen övgüleri takibin bozuyor, bu yaptığın sessiz kalışından daha utandırıcı, gün gelir birileri de sen söz konusu olduğunda yumar gözlerini, kapar kulaklarını, yazık seni gerçek bir mücadele insanı, gazeteci sanana, gelip seni dinlediğim 1 saate acıyorum be zavallı adam.
  
  ps. : mobilden yazdım, imla için üzgünüm, hayırlı günler dilerim.