252 entry daha
  • açık ara beraber büyümektir diyorum bu soruya.
    diğer tüm koşulları sağlayan insanlar bile beraber büyüdüğünüz o diğerlerinin arkasında kalacaklardır.
    ki insanların üniversitenin ilk yılından sonra artık best friend bulamama sebebi de budur. zaten büyüdüğümüz için beraber büyüyemezsiniz tanıştığınız insanlarla.

    lise arkadaşlarının olduğu bir masaya oturduğum dakika bir kelime ile gülmeye başlıyorum. çünkü anılar çok garip şeyler. hiç geçmemiş gibi koduğumun 10 yıllı. hala kantinde "esma abla bana neden bakmıyorsun ya" diye atar yapan insanım sanki. masaya oturmamla yaşım 15 oluyor. kopya vermeye çalışıyorum masadaki herkese, kopyaları almaya çalışıyorum. bir bütünün parçası oluyorum. kağıdını saklayanı da sevmeye devam ediyorum, paylaşanı da. herkes nasılsa ve kimse öyle kabul ediyorum. güveniyorum, güvende hissediyorum. şimdi ise insanlar kağıdı sonuna kadar açmanızı bekliyor, kime açıyorsanız o kadar arkadaş olabiliyorsunuz.

    çok güzel arkadaşlarım var gerçekten. ama bir tarafta hep beraber büyüdüklerim var. yani birini en az kızkardeşiniz kadar seversiniz ama evde bir kızkardeş vardır ve o vardır. onu sevmek genetik kodlarınıza yazılmıştır; vazgeçemezsiniz. o size verilmiştir, atamazsınız, satamazsınız. en çok siz kızarsınız, en çok siz üzersiniz onu bazen ama başkası kaşlarını çattırsa googlea "nasıl kiralık katil tutarım" yazarsınız.
    geçen gün c ye dedim mesela. senin gibi birini daha tanısam şimdi koşarak kaçarım dedim, ardıma bakmam. selam verse "siktir lan senle mi uğraşcam"derim. ama sen olmadan mutlu olamam şuan. garip mi.
    sabah h mesaj attı. bi baktım en son 20 gün önce konuşmuşuz. bana en yakın arkadaş sayılır bi de. öyle birden anladım mesela. 200 gün konuşmasak, geldiğinde aynı şeyi hissettiriyor. 200 günün sonunda naber dese yine hiç korkmadan "ne var ne istiyorsun" diyebilirim buna gülüp anlatmaya başlayabilir. ve hiç bir şeyi kaçırmış gibi hissetmem aralarda. işin garibi, o kadar uzun süre beraber büyüdük ki hiç bir şeyi kaçırmıyorum, görmesem de duymasam da.

    benim haftada bir görüştüğüm insandan daha çok şeyimi bilen yılda bir gördüğüm dostlarım var. çünkü iki gün yazmadınız diye size alınmazlar. sizi tanıdıklarını bilen ve emin olan insanlara asla zarar veremezsiniz, dahası zarar veremeyeceğinizi o kadar derinden bilirler ki hiç bitmeme sebebi budur bu duygunun.
    ilk aşk acılarında,
    ilk büyük aile kavgalarında,
    ilk büyük kararlarda,
    ilk insan olma sancılarında,
    ilk dünyayı tanıma anlarında sizin varlığınıza dahil olmaları yeterli. inşaatın temelindeki betonun içine atılan taş üstüne kaç kat çıkarsak çıkalım orada kalacak. yıkılsanız bile, orada olacak.

    ben bunu oldukça geç farkına vardım. keşke büyürken de anlasaydım. yalnız kalıp düşünecek kadar vaktim ve yeterince kalp kırıcı şekilde uğradığım haksızlık olduğunda farkına varmaya başladım. biri için her şeyi yapıp, her durumda yanında da dursanız bunu unutabiliyor. hayal kırıklığı böyle bişi. eskiden insan ilişkilerinde başarılı olduğumu zannederdim. artık ihtimaller konusunda başarılı olduğumu düşünüyorum. tanıdığım ve tanımayı dilediğim insanlar daha erken karşıma çıksa bu bütünün parçası olabilecek ama geç geldiği için bir süre sonra nasıl da beni anlayamadığını belli eden insanlar.

    annem bir keresinde "hiç melek taklidi yapma senin ne şeytan olduğunu ben bilirim" demişti gülmüştük. işte hakkınızda bazen böyle düşündüğü halde sizi seven insanlar var ya onları üzmeyin. hakkınızda mükemmel ve tatlı bir insan olduğunuzu düşünen insanlar var ya, eninde sonunda bu ilizyon bitecek ve sizi yarı yolda bırakacaklar.
1725 entry daha
hesabın var mı? giriş yap