zuhal demir

• kendisinin türk vatandaşlığından çıkma kararının doğru tercümesi "avrupa'da bir erdoğan nefreti var, bu da siyasi kariyerimde bir baskı unsuru oluşturuyor. hem türk olmuşum, olmamışım benim açımdan bir önemi yok. atalarımın ülkesi falan diyeyim de hem belçika'da türkiye ile doğrudan ilgim olmadığını vurgulayayım hem de bunu -yine nefret etttiğim, dersim mersim kıps- atatürk'e yoracak insanlar sayesinde erdoğan karşıtı olarak konumlayacaklara selam edeyim." olan siyasetçi.
  
  türkiye'den siktir olup gitmek penceresinden bakılacak bir durum değil bu; kadın ne burada doğmuş, ne de çekip gitmiş. çıkıp "türkiye'nin gidişatı gidişat değil" dese anlarım, kalkıp da türkiye'yi savunmasını da beklemem. ancak vatandaş olarak elinde olan oy hakkını bırakmasını, hükümet yüzünden devletten vazgeçmiş olmasının aklı selimlikle bağdaştırılacak yanını görmüyor, siyasi manevra olarak pragmatist buluyorum.
  
  denilebilir ki "arkadaşım zaten hangi devlet, başka bir devlete halen bağlı olan birini kendi ülkesinde bakan yapar^**, kadın çoktan bağlarını koparmıştı, resmiyete döktü", ben de derim ki "madem o kadar önemli değildi, neden ilan etme gereği duydu?"