7 entry daha
  • işbu entry burada da olmayan adam'a ithaf edilmiştir...

    atatürk gibi 1881 doğumlu ve selanikli olan millicilerimizdendir. tabiî, selanikli olması nedeniyle daima hafif bir trakya şivesiyle konuşagelmiştir, hatta "böyle" kelimesini de "bele" şeklinde telaffuz ettiği bilinir. atatürk'le araları zamanla açıldıysa da eski günlerin verdiği samimiyet her şeye rağmen bir nebze korunmuş, gazi paşa "büyüklük bende kalsın," diyerek soyadı kanunu'nun yürürlüğe henüz girdiği sıralarda refet bey'i çağırtmış ve demiştir ki:

    "bak çocuk, seninle her ne kadar uzak düşmüşsek de menfaat-i vataniyye için vaktiyle verdiğimiz emekler bakidir. mamafih bu uğurda emek vermeye devam etmekteyiz; zira asıl mesai şimdi başlamaktadır. soyadı inkılabı da, diğer birçok inkılaplar gibi bu milleti layık olduğu muasır medeniyetler seviyesine yükseltip hasiyet-i milliyeyi kuvvetlendirmeye hizmet etmektedir. demem o ki, seninle hemşehri olduğumuzu bilirim; nitekim sen de benim gibi zaman zaman trakya ağzıyla konuşursun. hatta 'böyle' diyeceğin yerde 'bele' deyip durursun. mademki öyle, hem yeni inkılabımıza desteklerini esirgememek hem de kardeşliğimizin baki olduğunu göstermek namına 'bele' soyadını almanı münasip görmekteyim."

    bunun üzerine refet bey "köprünün altından çok sular aktı be paşam," demiştir, "madem sen bele münasip gürdün, ben de refet bele oldum gitti." bu hatırayı, kızı asuman begüm ilban'a "işte rahmetli gazi hazretleri soyadımızı bele verdi" diyerek anlattığı ise bir çok kaynakta yer almaktadır.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap