136 entry daha
  • sürekli seksten bahsetmesine rağmen içinde hiç seks sahnesi olmayan bir başka mike nichols yapımı. zaten diyalogların kalitesiyle de kendisini belli ediyor.

    --- spoiler ---

    filmdeki karakterlere yakından bakmak gerekirse, annesini kaybettikten sonra onu iki ayrı kimlikte yeniden bulan dan, onun garip, eğlenceli melankolisine sokulan alice, mutlu olmamayı hakettiğine inanan ve bu inancını haklı çıkarmaya çalışan anne ve ona bağlanan larry filmdeki ana karakterler. bir ara iki ebeveyn ve iki çocuğun ilişkisini izler gibi hissediyorsunuz.

    bir türlü hayata tutunamayan dan, sonunda hayallerini gerçekleştirmesini sağlayacak kadar acı çekmiş bir kızı bulur, niyeti onun şövalyesi olmaktır. onu sever, korur, bu dünyadan uzak tutmaya çalışır. kendisine bağımlı olduğunu zanneder bu arada. alice hakkındaki ilk yanılgısı budur. kendisini sevdiği için ona bağlandığını, ama aslında bağımsız bir kız olduğunu anlayamaz onun. onun bir genç kız gibi duru, sade ve meleksi ifadesine hayrandır; ki bir genç kızdır o zaten.

    anne kendisini daha genç biri için terkeden kocasının sadakatsizliğini erkeklere mal etmiş, muhtemelen onlardan önce kendisi bırakıp giden olabilmek için bağımsız olmaya çalışmıştır. içinde ne kadar duygusal ve bağlanmaya aç bir kişilik de olsa, bununla devamlı mücadele etmekten ötürü hissettiği suçluluğu mazur gösterecek hareketler yapıp, sonunda kendisini daha da suçlu hissederek mutsuz olmaktadır.

    larry bütün hayatını beraber geçirmek istediği birini ararken bir yandan da cinsel kimliğini korkmadan teşhir edebileceği ve ona kendininkini vurgulayacak güçlü bir kadın arzu etmiştir. gariptir ki alice hakkındaki iki gerçeği de o bilmektedir, dan değil (onun gerçek ismini ve aslında ne kadar bağımsız olduğunu).

    alice'e gelince.. bu kızı anlatmak için sahiden bir roman yazılabilir. genç yaşında türlü acılar yaşamış, her türlü acıdan sağlam bir şekilde doğrulmuştur. masum bir melek gibi görünse de aslında oldukça güçlü bir kızdır. kötü biri değildir, oldukça zekidir ve neyin ne olduğunu ayırt edebilmektedir aslında. ama saflığı yine de içinde, inancında (aşka, kendisine, sevdiğine) yaşamaktadır. çok bağımsız bir kızdır bu kız. çok güçlü bir kızdır. üstelik zekidir. üstelik aşıktır. üstelik zekasıyla çelişmeyecek bir biçimde saftır da.. bütün o pislik içinde saftır, hepsini gördüğü, yaşadığı halde. fakat herkesin yok mudur bir zayıf noktası? bu kız da sevdiklerini terkedemez işte. o kadar. bağımlı değildir, korunmasız değildir, kendi ayakları üzerinde sapasağlam durur, üstelik gerçek bir kadındır. yalnız sevdiğini terkedemez. sadece bu.. bir ekranda en çok hayranlıkla izlediğim karakter olmuştur. yolda yürürken saçını geriye atışı, herkesin ona hayran hayran bakması, ama onun bunu umursamaması, içindeki yoğun keder ve bunu bir türlü dışarı yansıtmaması, gerektiğinde sevdiği erkeğe yalvarabilmesi, gerektiğinde acısıyla varolmaya devam edebilmesi, zekasının yan etkisi, oldukça sivri dili.. herşeyi muhteşemdir. ve bir genç kız gibi görünmesine rağmen hayattan kaçmaya çalışan anne'dan çok daha kadındır.

    onunla ilgili en çok sevdiğim şey ise, ne olursa olsun güçlü ve ayakta durmasına rağmen, tıpkı sergi açılışında söylediği gibi, sahte yalanlarla mutlu olamamasıdır. her zaman doğruyu ister, acıtsa bile. ve o endamıyla yolda yürüdüğünde ve onun hafif dekolte kıyafetine her geçen dönüp baktığında, tıpkı o sergideki resimler gibidir. herkes onun hüzünlü yüzüne hayran olur ama kimse onun bu güzellikle nasıl acı içinde olduğunu görmez. o, hayatı umursamayacak kadar üstüne ve üstünde yürür yerden, diğerleri tam olarak hangisine hayran olduklarını anlayamazlar o geçerken. güzelliğine mi, masumiyetine mi, o masumiyeti yıllandıran hüzne mi yoksa herşeye rağmen umursamazlığına mı? gözlerinde zeka pırıltılarını bile gizleyen bir acı olduğunu sevdiği adam bile görememiştir ki. o daha onun ismini bile bilmez. o, kendi hayallerindeki erkek olabilmek için sevmiştir alice'i, gerçekte sahip olduğu şey çok daha görkemliyken..

    --- spoiler ---

    natalie portman'a hayran değilseniz olacağınız filmdir bu film. izlediğiniz bazı sahneleri birebir yaşadığınızı görmek sizi sarsabilir.
489 entry daha
hesabın var mı? giriş yap