56 entry daha
  • ''dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye varır. karşısına çıkan insanlara kendisine yardım edecek, yemek ve yatacak yer verecek birileri olup olmadığını sorar.
    köylüler, dervişe kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söylerler ve sakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler.
    derviş yola koyulur. yolda birkaç köylüye daha rastlar. onların anlattıklarından sakir'in, o yörenin en zengin kişilerinden biri olduğunu öğrenir. bölgedeki ikinci zengin ise haddad isimli bir başka çiftlik sahibidir. derviş, sakir'in çiftliğine varır. çok iyi karşılanır.
    iyi misafir edilir. yer, içer ve dinlenir. sakir de, ailesi de hem misafirperver hem de gönülleri zengin insanlardır. sonra tekrar yola koyulma zamanı gelir ve derviş sakir'e ve ailesine teşekkür ederken: "böyle zengin bir insan olduğun için hep şükret." der.
    sakir'den ise şöyle bir yanıt alır: "hiçbir şey oldugu gibi kalmaz. bazen görünen gerçeğin kendisi değildir. bu da geçer ya hu."

    derviş, sakir'in çiftliginden ayrıldıktan sonra, bu yanıt üzerine uzun uzun düşünür.
    aradan birkaç yıl geçtikten sonra derviş'in yolu yine aynı yöreye düşer. sakir'e uğrayıp ziyaret etmek ister. yolda karşılaştığı köylülerle konuşurken, köylüler: "haaaa o şakir mi?
    o iyice fakirledi, şimdi haddad'ın yanında çalışıyor." derler. derviş, hemen haddad'ın çiftliğine gider, sakir'i bulur. eski dostu yaşlanmıştır. üzerinde eski püskü giysiler vardır. geçen süre içindeki bir sel felaketinde bütün sığırları telef olmuş, evi barkı yıkılmıştır. toprakları da işlenemez hale geldiği için, tek çare olarak selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan haddad'in yanında çalışmak zorunda kalmıştır. bu süre zarfında sakir ve ailesi haddad'a hizmetkarlık yapmaktadırlar. sakir, derviş'i bu kez son derece mütevazi olan evinde misafir eder. kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır.
    derviş, vedalaşırken, sakir'e olup bitenlerden ne kadar çok üzgün olduğunu söyler ve sakir'den şu yanıtı alır: "üzülme. unutma, bu da geçer ya hu."

    derviş, gezmeye devam eder ve aradan uzun yıllar geçtikten sonra yolu yine aynı bölgeye düşer. öğrendiklerinden dolayı şaşkına döner. bir süre önce ölen haddad, ailesi olmadığından bütün varını yoğunu, en sadık hizmetkarı ve eski dostu sakir'e bırakmıştır. sakir, haddad'in konağında oturmaktadır. kocaman arazileri ve binlerce sığırı ile yine o yörenin en zengin insanı olmuştur. derviş, eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar çok sevindiğini dile getirdiğinde yine aynı yanıtı alır: "bu da geçer ya hu."

    birkaç yıl sonra derviş yine sakir'i arar. ona bir tepe gösterirler. tepede sakir'in mezarı vardır ve mezar taşında şöyle yazmaktadır: "bu da geçer ya hu".
    derviş, üzgün bir şekilde, "allah allah, ölümün nesi geçecek?" diye düşünür ve gider.
    ertesi yıl; derviş, sakir'in mezarını ziyaret etmek için geri döner ama ortalıklarda mezar falan kalmamıştır. büyük bir sel gelmiş, bütün tepeyi silmiş süpürmüş ve sakir'in mezarından geriye hiç eser kalmamıştır.

    o yıllarda ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. bu öyle bir yüzük olacaktır ki; sultan mutsuz olduğunda umudunu tazeleyecek, mutlu olduğunda da, mutluluğun rehavetine kendini kaptırmasını, tembelliğe düşmesini önleyecektir.
    hiç kimse sultanı tatmin edecek böyle bir yüzük yapmayı başaramaz. sultanın adamları bir gün bilge derviş'i bulurlar ve yardım isterler. sultan yüzüğe fena halde takmıştır.
    derviş, sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazar. kısa bir sure sonra, yüzük sultana sunulur. sultan önceleri hiçbir anlam veremez, çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. sonra üzerindeki yazıya takılır gözü. üzerinde biraz düşünür ve yüzü aydınlanır.
    büyük bir mutluluk ışığı parlar gözlerinde. sonunda tam da istediği gibi bir yüzüğü olmuştur.
    yüzüğün üzerindeki yazı mı?

    şu yazılıdır yüzüğün üzerinde: "bu da geçer ya hu!"

    bu da geçer ya hu: her şeyin fani olduğuna dair çekirdek bir sözdür. tasavvufta oldukça sevilen bir vecizedir.

    feridüddin attar / mantık ut tayr
89 entry daha
hesabın var mı? giriş yap