19 entry daha
  • çin'in ucuz iş gücü ve hammadde olanaklarını uluslararası firmalara yıllar öncesinden sunarak teknolojiyi sıfırdan geliştirmekle uğraşmamayı başarması gibi bir yöntemi, bizim önceden akıl edemememizin veya aşağı görmemizin de payı bulunan yetersizliktir.

    geliştirme safhası pahalı, uğraştırıcı, geleceği belirsiz ve tamamlanana kadar eskime potansiyeline sahip bir süreç. dolayısıyla, günümüzün modern ülkeleri ulusal ar-ge çalışmalarının (eğer fazla piyasaya açık bir alanda bir atılım yapılmazsa) ülke içi piyasa haricinde bir getirisi olmayacağını düşünüyor iç ve dış yatırımcılar. üstelik üretime geçilen ürün tüketiciye göre çok çabuk eskiyor ve yenisi için sürekli bir ar-ge çalışmasına girişip kaynak sağlanması lazım. hem ürün ar-ge'siyle, hem üretimle ve hem de pazarlamakla birden uğraşmak istemeyen girişimci daha ucuz yollar aramak zorunda kalıyor tabii.

    batı, çözüm yolunu sadece teknolojiyi geliştirmeye, ürün planlamasına yatırım yaparak bulmuş. üretim için ayrı kaynak sağlamak yerine, çin'in daha ağır şartlarda çalışmayı kabullenen milyonlarca işçiyi devasa fabrikalarda çalıştırarak üretim maliyetini düşürmüş. onlara iş, kendilerine maliyeti düşürme fırsatı.

    lakin çinliler bu alışverişte batıyı bence oyuna getirmişler. çünkü, birine * balık siparişi verip de, ona basitçe balık tutmayı öğrettikten sonra uzun yıllar süresince balık avlatırsan gün gelir, adam balık tezgahını seninkinin yanına kurar. nitekim sizin bu eski balıkçınız, yeni sektör rakibiniz kazandığı deneyimle işin profesyoneli olur adeta.

    her şey aslında ürünün patenti ile alakalı. eğer herhangi bir alanda kullanacağın teknoloji için kendi patentin yoksa, o teknolojinin kullanıldığı ürünü basitçe piyasaya sunamazsın veya kendi kullanımın için üretemezsin; çünkü asıl patent sahibi sana telif davası açabilir ve üretimini yasaklayabilir. diğer taraftan, piyasaya aşırı yayılmış bir ürün için de patent sahipleri herkese dava açmak istemez. dolayısıyla çin'in kopyacı üreticileri, uluslararası firmaların fabrikalarında çalışırken tanık oldukları ve yurtdışından üretim siparişi aldıkları ürünlerin planlarıyla kendi ürünlerini çıkartacak derecede konuya hakim olabiliyorlar ve dahası o kadar fazla sayıda ürün piyasaya sunuyorlar ki, yeterince caydırıcı miktarda dava asıl patent sahiplerince açılamıyor veya boş verilip açılmıyor.

    bizim durumumuzda...

    bizde yabancı üreticinin istediği sayıda ve seviyede ucuz iş gücü yok. kimse çinlilerinkine benzer zor şartlarda çalışmak istemez ki; çalıştırmak da hatalı olur. ülkemizde sığınmacı suriyelileri bazı uyanıkların nasıl çalıştırdığı biliniyor.

    dahası, ar-ge'ye yatırımımız ve girişim isteğimiz malum eğitim, ekonomik ve siyasal nedenlerle zaten kıt. hükümet desteği... alakalı başlıklar sözlükte var zaten. okuyun bakın, hangi konularda destek veriliyor. yani hükümetin ilgisini günümüzde nelerin çektiği herkesin malumu. özel sektöre gelince yatırımcı bitmiş prototip ürün görmek istiyor; kağıt üzerinde çizili plan değil. teknolojik tekniklere ve üretim araçlarına erişimimiz çinliler kadar olmadığından teknolojiyi kopyalama imkanımız da pek yok. kopyalasak bile, çinliler kadar kalabalık kopyalayamadığımızdan patent sahibi yabancı hemen duruma uyanıp bizi engeller.

    kısacası taşı taş üzerine koymak(veya ihale alıp, taşı taş üzerine koyduracak birilerini ayarlamak) daha karlı geliyor yatırımcıya. veya ara parça üretimi veya montajı yapmak; yani ara eleman olarak çalışmak ar-ge ile uğraşmaktan daha kolay ve ucuz geliyor bizlere.

    bu şartlarda kendimize has motor, mikroişlemci...vb. tabii ki üretebiliriz. lakin yurt dışı satış için değil, anca yurt içi kullanım için.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap