cüneyt özdemir

• edit: hitap şekillerini yumuşattım.
  eleştirenlere anlam veremiyorum ama son videosunu izledikten sonra satılmış krem peynir olduğuna kanaat getirdim. 27 yıllık gazeteciyim maskesi altında akpli ağzıyla konuşuyor. biz bu işin kompedanıyız artık görüyoruz büyük resmi şeklinde kafa bulandırmaya çalışıyor. oysa 27 yıllık türk gazetecisi ve 15 yıllık akp dönemi gazetecisi olmasının ona kattığı tek şey gerçekleri yüzsüzce eğip bükebilme yeteneği. adamda meslek hastalığı haline gelmiş otosansür. diğer yandan zeynep erkan'dan da dinliyorum aynı şeyleri, dümdüz anlatıyor. yaptığı kişisel yorumlar bile çok daha rasyonel ve akla yatkın. üstüne hiçbir dramatik maske giydirmeye de çalışmıyor cüneyt'in aksine. mesela cüneyt özdemir diyor ki vakıfbank'ın ve ziraat'in adının geçmesi siyaseten yanlıştır, çamur at izi kalsın taktiğidir. ulan üçgen peynir, mahkeme orası, orada sansürsüz gerçekleri konuşmayacaklar da nerede konuşacaklar. aman reklam olmasın, aman ticari itibara zarar gelmesin diye eğilip bükülsün mü mahkeme. yargıç çıkıp "aman marka adı anmayalım tadımız kaçmasın" mı desin. dahası reza'nın anlattıkları arasında en ufak bir iftira olmadığını sen de gayet iyi biliyorsun adın gibi. devlet bankalarının nasıl suça ortak olduklarını da, hükümetin nasıl işin içinde olduğunu da biliyorsun. daha burada söylenmemiş, belki ortaya çıkmayacak ilişkileri de biliyorsun embesil olmadığına göre. teflon tava rolü yapan, ölümüne inkar taktiği yapan yüzsüz siyasetçi metodlarını, tek işi ticari ve siyasi çıkarları doğrultusunda olayları çarpıtmaya dönüşmüş türk gazetecilik standartlarını nasıl da içselleştirmişsin öyle. tarafsız/objektif gazetecilik yapmak ayrı, diğer tarafın da propagandasını yapayım da laf gelmesin diye taklalar atmak ayrı.