8 entry daha
  • anneannem gençliğinde fabrika'da çalışırken sabahın kör saati camı vurulmuş. her sabah vazifeye(öyle diyorlarmış o dönem sanırım) beraber gittiği arkadaşı "kalk gız, geç kaldık" gibisinden bir el hareketi yapmış. neyse rahmetli kalkmış, apar topar hazırlanıp çıkmış. arkdaşının arkasından da sesleniyor "dur gı, dur yetişiriz" gibisinden. tabii hafiften beyin açılmaya başlayınca anlıyor ki arkadaşı falan yok ortalıklarda, her taraf hala karanlık. sonra eve dönmüş. meğer sabahın dördü falanmış. inceden sıyrıktı rahmetli açıkcası.

    yatılı okuldayken bir erzurum'lu vardı. kahvaltıyı en erken yapmak için atıyorum biz sabah 7:30'da iniyorsak bu zalım arkadaş saat 6:30'da falan iso(kahvaltıyı veren ahçı)'nun yanında olurdu. hardcore denyo bir arkdaştı anlayacağınız. bir sabah 2 gibi bir baktım düzce'li arkadaşlar(hep beraber takılırlardı) bunu almışlar ellerine bir güzel dövüyorlar. herkes kalktı "hayırdır, ne oluyor falan" diye. meğer bu bizim erzurum'lu ta o saatte inmiş kahvaltı bekliyor. nöbetçi hoca'yı falan çağırmışlardı lojmandan. erzurum'lu "bırakın beni inecem, benim hakkım" falan bir şeyler sayıklıyordu. neyse nöbetçi hoca bunun ufaktan sıyırdığını anladı. evci izni yazmışlardı bir hafta. gerçi o çocuk döndükten sonra da hiç tam olarak düzelmedi.

    askerde de yine inegöl'lü bir muhasebeci çocuk vardı. aynı bu gece kalkmaları onda da vardı. kamuflaj giyip herkesi kaldırmaya çalışıyordu. yine samsun'lu tayfadan dayak yiyordu ki araya girmiştik.

    uzun lafın kısası vazifeye, mevzuya fazlaca odaklanmak kafayı sıyırtır adama. biz geyiğini, trolünü yaparız yalnız böyle böyle kendini bitiren insanlar harbiden var. bundan güzel film çıkar yalnız başrolde michael shannon oynayacak.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap