• benim için bu senenin hayal kırıklığı film kontenjanını dolduran guillermo del toro filmi.

    predictably irrational kitabının da yazarı dan ariely der ki, bir şeyin mutlak güzelliği veya çirkinliğinden daha önemli olan şey göreceli güzelliktir. birbirine çok benzeyen iki şey arasındaki güzellik farkı gerçekte olduğundan çok daha fazla olarak algılanır. hatta kitabında bununla ilgili "eğer bir kızı etkilemek istiyorsanız buluşmaya yanınızda bir arkadaşınızı götürün, sadece arkadaşınızın size benzediğinden ve sizden biraz daha az çekici olduğundan emin olun" der.

    shape of water'dan bu kadar rahatsız olmamın nedeni sanırım tam olarak bu nedenden. film pan's labyrinth'i bolca andırıyor ve tam olarak buluşmaya götürülecek daha az çekici arkadaş klasmanında bi film olmuş.

    --- spoiler olabilir ---

    iki filmde de:
    - masalsı anlatım, prensesle özdeşleştirilen karakter (pl: ofelia / sow: elisa)
    - gaddar ve kötü askeri karakter (pl: vidal / sow: richard)
    - kötü karakterin yanında çalışan ama aslında iyi kalpli olan ve bilgi sızdıran doktor/bilim adamı (pl: ferreiro / sow: hoffstetler)
    - kötü karakterin yanında çalışan ama aslında iyi kalpli olan hizmetçi/temizlikçiler (pl: mercerdes ve diğer hizmetçiler / sow: elisa ve zelda)
    - filmin sonunda kötü kalpli asker tarafından vurulan masum ana karakter (pl: ofelia / sow: elisa)
    - masum ana karakterin çok sevdiği büyüğü (pl: carmen / sow: giles)
    - ağız yırtma sahnesi (pl: vidal / sow: hoffstetler)

    yani shape of water'da pan's labyrinth'ten radikal olarak farklı olan tek şey: önceden her sabah yumurtaları kaynamaya atar atmaz mastürbasyona koşan abazan dilsiz bir kadının bu alışkanlığından vazgeçip kolay katlanır penisli balık adamla seks yapması diyebiliriz. *

    bana bu cümleyi kurduran guillermo del toro'yu biraz utanmaya davet ediyorum.

    --- spoiler olabilir ---

    edit: bi hışımla yazarken sağır dilsiz karışmış. düzeltme için @ventolin'e teşekkürler
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap