• 1987 genel seçimlerinde türkiye’de 26 milyon seçmen, gelecek dört yıldaki iktidarını belirleyebilmek için sandık başına gitti. bu seçimlere en güçlü giren parti iktidarda olan, turgut özal başkanlığındaki anap’tı. anap, 1983 yılından 1987’ye uzanan dört yıllık dönemde ülkede savunduğu görüşler doğrultusunda istikrarlı bir politika izleyip beğenilsin ya da reddedilsin ’87 seçimlerine bu istikrarın ve iktidarda olmanın güvencesiyle girdi. sonuç olarak anap toplam oyların yaklaşık yüzde 36.3’ünü alarak genişletilmiş 450 sandalyelik parlamentodan 292 milletvekili çıkarabilmeyi başardı. anap’ın en büyük rakibi olan erdal inönü liderliğindeki sosyal demokrat halkçı parti (shp) ise toplam oyların yüzde 24.77’sini aldı, ancak seçim sistemindeki dengesizlik nedeniyle 99 milletvekili çıkarabildi.

    1983 seçimlerine katılmalarına askerler tarafından izin verilmeyen ve bu nedenle genç nüfusa sahip türkiye cumhuriyeti’nde 1987 seçimlerine dezavantajla giren bülent ecevit liderliğindeki demokratik sol parti (dsp), necmettin erbakan liderliğindeki refah partisi (rp) ve alparslan türkeş liderliğindeki milliyetçi hareket partisi (mhp) yüzde 10’luk ülke barajını aşmayı başaramadı.

    kasım 1987 seçimlerinin hemen ardından yabancı gazetelerde yer alan bazı saptamalar ilginçtir. örneğin dpa gazetesi, oy kullanan 26 milyon türk seçmenin anap’ı tekrar başa geçirmesi ile türk halkının uluslararası alanda artan bir prestije sahip olan bir ülkede yaşama özlemini kişisel çıkarlarına tercih ettiği görüşünü savunmaktadır. bu görüş, hepimizin de kestirebileceği gibi anap’ın iktidarda olduğu süre içerisinde artan işsizlik ve enflasyon karşısında somut bir gelişme sağlayamaması, ancak amerika ve avrupa ile ilişkilerimizde olumlu adımlar atması temeline dayanmaktadır.

    yine yabancı le soir gazetesi, 1 aralık 1987 tarihli sayısında anap’ın galibiyetiyle sonuçlanan seçimler hakkında şöyle bir saptamada bulundu: “anap’ın zaferi sadece çoğunluk sisteminin sağladığı güce dayanmamaktadır. türk seçmenler istikrar, ilerleme, dış dünyaya açılış gibi sayın özal’ın partisi tarafından imgelenen değerlerden yana olduğunu açıkça göstermiştir...”

    az önce de belirttiğimiz gibi turgut özal’ın 1987 öncesindeki dört yıllık iktidarı döneminde en çok yol kat ettiği konulardan biri olan türk-amerikan ilişkilerinin gelişmesinden yola çıkacak olursak 29 kasım 1987 genel seçimleri öncesinde the washington times gazetesinde yer alan haber, anlamlıdır. özetle bu yazı, turgut özal’ın 1980 askeri darbesinden önce süleyman demirel ve bülent ecevit’in koalisyon hükümetleri döneminde türkiye’nin içinde bulunduğu kaos durumundan çıkmasını sağlayan ve ülkeye demokratik yaşamı yeniden sokan bir lider olduğunu anlatmaktadır. özal’ın liderliği, amerikalıların türkiye’yi “küçük amerika” olarak görmek istemesi the washington times gazetesinde çalışan gazetecilerin de hoşuna gitmiş olacak ki ele aldıkları yazıda özal’ın türkiye’de şort ve tişört giyerek eşi ile el ele dolaşan ilk başbakan olmasını amerikan stili bir politikacı olma kimliğine bağlamakta ve geniş yer vermektedir.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap