• austin ve hobbes egemenliğin bölünemeyeceğini söylerler ve ehrlich bunu kabul etmekle birlikte işin bir de perde arkası var demektedir. devlet hukukuna rağmen ve onunla birlikte, devlet hukukunun yasaklamasına rağmen yine de başka bir mekanizma olabilir, bu yaşayan hukuktur. devlet hukuku her zaman buna üstün gelemeyebilir hatta bazen bunlardan yardım alabilir.

    6 koşul varsa burada yaşayan hukuk vardır diyebiliriz.

    1-belirli bir toplumsal çevre;

    ortak bir amacın, ortak bir takım değerlerin olması yeterli.

    örneğin; hapishaneler, kamu kuruluşları, şirketler, mahalleler, mafyalar, taraftar grupları.

    2-iktidar merkezi

    grubun içerisinde bazı kişilerin üstün olduğunun bilinmesi ve kabul edilmesi.

    3-normatiflik

    iktidar merkezinin kural koyabilmesi ve koyulan kuralın kabul edilmesi.

    4-yargılama

    kural ihlali halinde iktidar merkezinin veya onun görevlendirdiği kişi ya da kişilerin yargılama faaliyetini gerçekleştirmesi.

    5-yaptırım

    iktidar merkezi tarafından yargılama sonucunda bir yaptırıma hükmedilebiliyor olması.

    6-yaptırıma maruz kalanın aynı şekilde karşılık verme imkanının olmaması.

    yargılama ve yaptırımla karşılaşan kişinin aynı şekilde cevap verme olanağının bulunmaması gerekiyor.

    devlet hukukuna rağmen birlikte olan organize olmuş ve bu altı koşulu sağlayan her türlü birliği yaşayan hukuk başlığı altına koyabiliriz.

    (bkz: lex mercatoria)

    ehrlich hukuk sosyolojisinin konusunun yasalardan ya da yargı kararlarından çok sosyolojik bir bakış açısıyla toplumsal birliklerde görülen hukuk kuralları yani hukuk olguları olduğunu düşünür. ehrlich bu düşüncesini yaşayan hukuk (lebendes recht – living law) kavramıyla ortaya koyar. yaşayan hukuk, pozitif hukuk metinlerinde vazedilmemiş olsa da, yaşamın kendisine hakim olan hukuktur. pozitif kurallar, ona göre, gerçek hayatta yaşamı yönlendiren kurallar olmayıp onları yapanlar ve uygulayanlarca davranış için bir “olması gereken”i ifade ederler ve bunların davranışları gerçekten yönlendirip yönlendirmediği meselesi ampirik bir incelemenin konusudur. oysa toplumsal yaşamda uyulan kurallar olarak yaşayan hukuk uyuşmazlıkları önleme, uyuşmazlık ortaya çıktığında ise devletin hukuksal kurumlarına gitmeden bu uyuşmazlıkları çözme işlevini haizdir. pozitif hukuk kurallarının koyucusu devlet iken, yaşayan hukuk toplum içinde ve toplum tarafından yaratılır. başka bir ifadeyle, yaşayan hukuk, toplum üzerinde yer alan bir yasa koyucunun bilinçli bir yaratımı olmayıp kendiliğinden süreçlerde varlık bulur. bu bakımdan yaşayan hukuk normları, toplumsal olgular olarak toplumsal birliklerin içsel düzenlerini sağlayan ve kendileri de birer olgu olan özelliktedir.
    ehrlich’in hukuk sosyolojisi alanında, toplumsal birliklerin heterojen hukuklarından bahsetmesi ve bunu kuramsallaştırması nedeniyle, hukuki çoğulluk (legal pluralism) tartışmalarının kuramsal temellerini attığı kabul edilir.

    edit:ekleme
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap