• arayış içinde olan bir bireyin zaman zaman merak ettiği durum. öncelikle buradaki “yaratıcı” ifadesi ibrahimi dinler‘deki yaratıcıyı tanımlamak için kullanılmıştır.

    gerek kuran-ı kerim‘de ve gerekse kitab-ı mukaddes‘te vurgulandığı üzere insanlık bir kıyamet ile son bulacaktır.
    bu kıyametin kimlerin üzerine kopacağı ve hatta tasvirleri dahi söz konusu kitaplarda belirtilmiştir. (bkz: karia) (bkz: matta 24)

    modernizasyonun, aydınlanma çağı’nın (bkz: enlightenment) ve dini temelleri derinden etkileyen bir takım devrimlerin ardından 20. ve 21. yüzyıl insanı ibrahimi dinleri tamamen reddetmek, başka bir yaratıcı aramak, yaratıcıyı reddetmek veya onu kabul etmek arasında gidip gelmektedir.
    ancak söz konusu insanlar, ibrahimi dinlerin olası reddini desteklemek için sağlam bir argüman aramaktadırlar ki bu argümanların neredeyse tamamı düşünseldir. söz gelimi ibrahimi dinleri eleştirmek için yapılan kaza ve kader eleştirilerinin de bir takım cevapları vardır. eleştiri de haklıdır, verilen cevaplar da tutarlıdır nitekim. ancak düşünsel argümanları bir kenara bırakıp eyleme geçerek ibrahimi dinlerin reddi gerçekleştirilebilir mi?

    dünya üzerinde yaşayan insan sayısı 7.5 milyar civarındadır. dünya üzerinde tüm bu insanların toplanabileceği düzlükler de mevcuttur. (bkz: gambiya) yaklaşık 11.295 km karelik, dağsız, engebesiz dümdüz bir yerdir.
    yenikapı meydanı‘nındaki miting alanı 160.000 metrekaredir, karekökünü alırsak ortalama 400 metrelik kenarlara sahip bir alana 640 bin kişi sığabilmektedir.
    gambiya’nın alanını metrekareye çevirip karekökünü alırsak ortalama bir kenarı 3353356 olan bir kare elde edebiliriz. oran orantı hesabına göre de bu alana yaklaşık 5.5 milyar insan sığabilir. öte yandan afrika zaten düz bir yer, kalan 2 milyar insan da çevrelerinde bir yere sığar bir şekilde. veya tamam kabul ediyorum, kahretsin! gambiya kare şeklinde değil, bu hesaplama da yanlış. lakin öyle bir alanın olduğunu farz edelim.

    “farz edemezsin, o halde bu düşünsel bir argüman olur”

    diyenleri şimdiden duyar gibiyim.* o halde şöyle söyleyeyim: tüm insanlığı yok edecek olan kimseler böyle bir alan yaratmak için yıllarca çalışsınlar. büyük bir oyunu bozuyoruz sonuçta. alanımız tamam! peki tüm insanların burada toplandığından nasıl emin olacağız? kuark‘lar üzerinde yapılan araştırmalar sayesinde bilim dünyası gelecek 50 yıl içinde uzaktan termal ışımaları tespit edebilecek olan bir teknolojiye sahip olacak.
    böylece tüm insanların söz konusu alana toplandığından emin olunabilir.

    ardından katliamı başlatacak olan sistemler ayarlanacak ki insanın en uzman olduğu alanlardan biri olduğu için “öldürmek”, bu kısmı açıklamama gerek yok fazla. (bkz: füzyon)

    tüm sistem ayarlandıktan ve tüm insanlar toplandıktan sonra bu planı yürürlüğe koyan kimseler de geride sadece bir kişi bırakacak şekilde alana gidecek. o bir kişi katliamı başlatacak ve hayatta kalan hiçkimse olmadığından emin olacak.
    peki o bir kişi neden kalabalığın içinde olmamalı?

    cevap: öyle olursa şayet, yaratıcının var veya yok olup olmadığına karar verebilecek hiçbir zihin kalmaz. öte yandan sadece bir kişi olması sebebiyle nuh tufanı sonrasında meydana geldiği söylenen yeniden çoğalma olgusu da gerçekleşemeyecek.
    ayrıca olası bir klonlamaya mahal vermemek için bu kimsenin rahmi olmamalı. bundandır ki bir erkek olması önemlidir. böylece kendinden çoğalma ihtimalinin de önü kesilmiş olur.

    şimdi duralım ve o tek kişinin yerinde olduğumuzu düşünelim. o kişi nasıl hissedecek? sevdiği, nefret ettiği, bazen gülüp eğlendiği, hatta adını dahi duymadığı herkes artık öldü.
    peki karşılığında ne elde etti?
    bir cevap...
    kıyamet hiç kopmamış oldu. plan bozulmuş oldu! sadece kendisi kaldı geriye. bir şeyin sonuncusu olmanın en iyi ve en kötü yanı geriye hiçbir şey kalmamasıdır şüphesiz! artık, öte dünyaların korkusu olmadan rahatlıkla intihar edebilir insan.
    intihar öncesinde salgılanan o mutluluk hormonlarından sarhoş olabilir. artık hiçliğe doğru, korkusuzca bir adım atabilir.
    yalan!
    bu sayede ancak ibrahimi dinleri reddedilebilir insan! kahrolası sorular tekrar ve tekrar kafasında döner durur. sadece ibrahimi dinleri reddedebilmek için bile tüm insanlığı yok eden bu adam hala tüm cevapları bulabilmiş değildir, ne üzücü!
    üzücü ve korkunç bir hastalıktır hayat, ızdırabı cevapsız sorular olan! üzücü ve korkunç bir hastalıktır hayat, var olan tek çaresi ölüm olan...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap