3 entry daha
  • aslında hasta olan, bozuk olan kalptir; kalp düzelirse niyetler
    düzelir, niyetler düzelirse düşünceler düzelir. düşünceler
    dile ve hareketlere yansır, onlar da düzelir. bunun geri dönüşü
    olarak kalem yazar, sizin hayatınız da düzelir. kalem allah’ın
    elindedir. istediği insana istediği reçeteyi yazar. insanları en iyi
    tanıyan tabi ki onu yaratandır. kimseye adaletsizlik yapılmaz.
    allah kimine kötü, kimine iyi kader yazmamıştır; mutlaka bir
    hikmeti vardır. belki de o kötü diye gördüğünüz sizin kurtuluşunuzun karşılığıdır. insan, yaptığının karşılığını bulur. allah; kim, neyi hak etmişse onu ona verir. “ben çok daha iyi şeyler hak
    ediyorum, başıma bu gelenleri hak etmiyorum.’’ diyorsanız; o,
    sadece sizin zannınızdır.
    allah; gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak herkese
    kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. onlara zulmedilmez.
    casiye, 22

    her şey sizin kalbiniz, düşünceleriniz, niyetiniz, söylemleriniz,
    fiilleriniz, aldığınız dua, ettiğiniz dua yani hâlinizle ilgilidir.
    bunların bütünü sizin hâlinizdir. sizin hâlinizi allah görür.
    hâlinize göre bir nasip takdir eder, işte bu kaderdir. size düşen
    çaba göstermektir takdir allah’ındır. allah’ın takdirine göre nasibinizi alırsınız. levh-i mahfuz allah’ındır, burada kaderiniz
    yazılır. şöyle düşünün: hastasınız, doktor size hastalığınıza göre reçete yazar. hastalığınız neyse ilacınızın cinsi de ona göre değişir. hastalığınız azsa dozajlar da az olur. hastalığınız çoksa dozajlar da fazla olur. ilaç iyileşmeniz için yeterli gelmiyorsa reçetenize iğne yazılır. iğne de yeterli gelmiyorsa operasyonlar yapılır. bu operasyonlar da hastalığınızın hangi durumda olduğuna göredir. her şey sizin iyiliğiniz için, iyileşmeniz içindir. size verilen mesajları iyi anlayın. örneğin rızkınızda bir daralma oluyorsa itikadınızı tekrar gözden geçirin; kur’an’ı tekrar okuyun, nerelerde yanlış yaptığınızı bulun.
    eğer onlar tevrat’ı, incil’i ve rableri tarafından kendilerine
    indirileni (kur’an’ı) gereğince uygulasalardı, elbette
    üstlerinden ve ayaklarının altından (bol bol rızık) yiyeceklerdi.
    maide, 66

    kapı isimli kitaptan
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap