3 entry daha
  • yönetmenliğini alice rohrwacher'in yaptığı, başrolünde adriano tardiolo'nun yer aldığı 2018 yapımı film.

    dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 71. cannes film festivali'nde yapan ve burada ''en iyi senaryo'' ödülünü kazanan film, ülkemizde ise ilk olarak henüz biten 25. adana film festivali'nde seyirci ile buluşmuştur.

    düz bir zaman çizgisi izlemeyen ve super16 filmle çekilen film, genç çiftçi lazzaro’yu takip ederek günümüz dünyasını mistik öğelerle ele alan bir dostluk hikâyesi anlatıyor. cenneti andıran bir köyde yaşayan iyilik timsali lazzaro, en yakın arkadaşı asilzade tancredi’yi aramak için hem mekânı hem de zamanı aşmayı göze alıyor.

    filmde ilk öne çıkan kısım super16 ile çekilmesinden kaynaklı olan renkler olarak göze çarpıyor. 2018 yapımı bir olmasına karşın filmi izlerken sanki 80'lerde çekilmiş hissine kapılıyorsunuz. bu yönüyle anlatılan hikaye ile de oldukça bağdaştırdım. sanki bir yeşilçam filmi izliyormuş hissiyatına kapıldım. filmde öne çıkan bir diğer nokta ise özellikle ilk yarıda gözlemlediğimiz sömüren sermaye sahibi ile sömürülen işçi sınıfıydı. filmin o kısımlarını izlerken aklıma kibar feyzo ve şark bülbülü gibi türk filmlerindeki sahneler geldi. ezilen kesimin hiçbir şeyin farkında olmayıp borç içinde ve karın tokluğuna çalışmaları filmde yönetmen tarafından başarılı bir şekilde işlenip eleştirilen bölümlerdi. lazzaro karakterine gelecek olursak denilecek tek şey ''böyle bir insan olabilir mi?'' cümlesi olur sanırım. o kadar saf, temiz ve her denileni yapan bir insanın olabileceğine insan inanamıyor açıkçası. filmin ikinci yarısına geldiğimizde ise tüm karakterlerin zaman olgusunu düşünerek değişmesine karşın lazzaro'nun halen aynı kalması göze batan bir detaydı ve bu kısmı beğenmedim açıkçası. yavaş ilerleyen temposu ve lazzaro'nun bazı sinir bozucu davranışlarıyla akıllarda kalan film yine de izlemeye değer.

    filme puanım: 7,0
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap