59 entry daha
  • izledikten sonra hissettiğim şeylerin yoğunluğu sözcüklerle anlatmak için çok fazla. sırf başrol oyuncusu çocuğun güzelliğine bile sayfalarca methiye düzülür. ben 4 yılı aşkın zamandır insani yardım ile haşır neşirim. dolayısıyla filmin bana ifade ettiği şeyler, başka bir insan için ifade ettiği şeylerden az ya da çok farklı olacaktır ister istemez. caritas'ın adı geçtiğinde bile kendi yaptığım iş gözüme farklı bir bakış açısından göründü. ama bu film çocuk güvenliği, çocuk koruma, göç ve sosyal korumaya ilişkin yapılabilecek en güzel filmlerden biri bence. böyle bilgi bombardımanı, duygu sömürüsü ya da kör göze parmak farkındalığı gibi değil; hikayenin dünyadaki çeşit çeşit hayatın olağan ve doğal akışı içinde nerede olduğunu göstererek yapıyor bunu. ben, mesela, çocuk istismarına dair nutuk çekip mekanizmalar hakkında sıkıcı sıkıcı teknik bilgiler verebilirim. ama ihmal, istismar, insan kaçakçılığı ve insan hakları ihlalinin nasıl bir gerçek "yaşam" şekillendirdiğini bu film gibi anlatamam.

    --- spoiler ---

    bu arada bence en çarpıcı kısımlardan bazıları anne ve babanın "bize öğretilenler, gösterilenler bu kadarına elveriyordu," tadındaki konuşmalarıydı. kendisine çocuk sahibi olmanın erkekliğin şanından olduğu öğretilen babayı ya da nasıl iyi bir anne olacağını daha öğrenmeden anne olan kadını suçlayarak işin içinden çıkmıyor. yargıladığı aslında anne ve babadan çok çocuğu koruyamayan, boyundan büyük tehlikelerin içinde korumasız bırakan mekanizma. bunun içinde devlet de var, kültür de var, toplum da var, zihniyet de var. kesinlikle en etkileyici kısmı ise çocuğun telefonla canlı yayına bağlanışıydı. bir yetişkini maruz bırakmadığımız halde bir çocuğun maruz kaldığı (içine atıldığı hatta) ve içinden saygılı, ahlaklı, uyumlu, çalışkan bir insan olarak çıkmasını ciddi ciddi beklediğimiz hakaretleri, aşağılamaları, tehditleri ve bütün bunların üzerinde ne kadar kontrol sahibi olamadığını, iyi bir insan olmak istese de karşısına çıkanların ona bu şansı tanımadığını anlatıyor isyanla karışık. film bitip ışıklar yandığında gözlerimizi dolu dolu bırakacak kadar vicdana dokunan bir sahneydi.
    --- spoiler ---

    ve de nadine labaki çok güzel bir kadın. yönetmenliği zaten başarılı ama ek olarak çok güzel. hilu.
291 entry daha
hesabın var mı? giriş yap