11 entry daha
  • izzet yıldızhan olsa "fransa'nın zombileri bile fransızca konuşuyor." derdi.

    filmdeki olayın benzeri, bir değil, iki kez başıma geldi. birinde alanya, diğerinde kuşadası'ndaydım. arkadaşlarımla, yılbaşında içer sıçarız deyu düşündüydük. birinde süryani şarabı, diğerinde de osuruktan bir şarabın etkisiyle, yeni yıla girmeden "hadin ben yatıyom, size iyi eğlenceler" deyip sızdım. uyandığımda, evde kimse yoktu. gecenin köründe dışarı çıktım, insan arıyorum. ulan kimse yok, neredesiniz? meğerse, kadınlı erkekli aşk acısına yenik düşmüşler, sahilde ağlıyorlarmış. ooooofffff. arkadaş, hiç mi bitmez bu muhabbet?

    zombi istilasını, ufo'lar tarafından dübürüme çip takılmasını, ne bileyim paralel evrende oryantal yapan halime denk gelmeyi bile tercih ederim; fakat topluca sahile inip ağlamak mı? keşke uyandığımda hepsinin zombiye dönüştüğünü görseydim. en azından iki eğlenirdim. sam, şanslı bence. ya benim yaşadığımı yaşasaydı?

    evet, aradığınız şey world war z tipi zombi filmiyse, de hele gidin. bu filmde yalnızlık, yer temizliği, mutfak terazisi, dozunda hardcore punk, bolca sessizlik ve puro var.

    --- spoiler ---

    adam, zombi istilasına rağmen temizliğinden ödün vermedi. yerleri sildi, üstünü başını değiştirdi. canı sıkılınca kapı kapı gezip ölü komşularına aşure dağıttı. tehlikeli dairelerin kapılarını, almanların yahudilere yaptığı gibi işaretledi. sam, aleni ırkçılık yaptın, beni kaybettin.
    --- spoiler ---
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap