13 entry daha
  • üçüncü kez izledikten sonra robert de niro'nun taxi driver performansının bile üstüne çıktığını zor da olsa kabullendiğim martin scorsese filmidir.** birkaç sene önce birileri bana de niro'nun bu rolüyle taxi driver'i bile aştığını söyleseler ciddiye bile almazdım. ama de niro rupert pupkin karakteriyle öyle sıradışı bir performans gösteriyor ki, üçüncü izleyişimde hiç de istekli olmamama rağmen travis bickle'ın elini sıkıp, bu tahtı rupert pupkin'e devretmek zorunda kaldım.
    sonuçta taxi driver hala favorimizdir, travis bickle hala en harbi abimizdir. ama pupkin'in travis tarzı monologları, kendi kendine attığı hasta ruhlu kahkahalar ve bekleme odasında oturduğu sırada gözlerinde oluşan o ifade, deneyimli aktörlerin bile pratik yaparak elde etmekte zorlanacağı ayrıntılardır. özellikle jerry lewis'la yaptığı* diyalogtaki, "it's impossible, impossible..." repliği akıllara kazınmıştır. sonuç olarak de niro bu karakteri oynamamış, film boyunca rupert pupkin olmuştur. godfather part 2, taxi driver ve raging bull filmlerinde oynadığı rollerden sonra bu rolü bu kadar başarıyla oynaması, ustalığı hakkında söylenecek söz bırakmamıştır.
    bu filmi baştan sona, ara vermeden ya da zaplamadan izleyebilen kişiler metin insanlardır -şahsen ben ilk seferde başaramadım. rupert pupkin'e sürekli bağıran annesi ise, martin scorsese'in kendi annesinden başkası değildir.
99 entry daha
hesabın var mı? giriş yap