4 entry daha
  • amerikali fizikci alan sokal'in social text'te yayinladigi bir kofti makalesiyle bilimsel magazin dunyasina tas gibi dustugu girisim. sokal'in fizik camiasi disinda da taninmasina neden olan bu makale, tam da bilim cevrelerince dunyanin en onemli sureli yayinlarindan biri sayilan social text'in postmodern karsiti hareketleri ve bunlara cevaplari dosya konusu olarak sectigi ilkbahar-yaz 1996 sayisinda yayinlandi. sokal'in dergiye yolladigi makale "sinirlarin asimi: kuantum yercekiminin donusumsel bir betimlemesine dogru" basligini tasiyordu. bu kadar agdali bir basligin altinda siralanan tezler ise aslinda bilindik bazi gercekler ile iyi oturtulmus bazi sacmalari ustaca harmanlamis zirvalardi. zirva yakistirmasi bu noktada bir taraf ya da yorum icermiyor, zira sokal makalesinin yayimlanmasindan kisa bir sure sonra bu kez lincua franca adli bir dergiyle yaptigi roportajda, social text'e gonderdigi makalenin tamamiyla uydurma ve sacmalarla dolu oldugunu ilan etti.

    “[makalenin] icerigi ve bicimi, parodisini yaptigim cesitli topluluklarda (her ne kadar evrensel olmasa da) yaygin olan bastan savma dusunme tarzinin ve argumanlarin bazi acilardan abartilmis, bazi acilardansa tarzin kendisinden daha mutevazi bir taklidi olarak tasarlanmisti. bu nedenle, metnin tumune heyecan verici bir ton hakimdi –neyi sevdigim ve neyi sevmedigim gayet acikti- fakat “arguman” kasitli bir bicimde, (bilim insanlari disindaki insanlara yonelik, asagi yukari dogru bir sekilde bilim gazeteciliginin yapildigi, az sayidaki paragraf haric) hem yerel hem de butunsel duzeyde mantik disiydi. makalenin, baska herhangi birinin yazmis oldugu bir metne benzer oldugunu soyleyemem –kasti olarak baglantisiz bir bicimler turlusu olarak yazilmistir... bu metni kasten; makul derecede dikkatli herhangi bir editor veya bilirkisiyi sorular, elestiriler ve itirazlarla geri donmesi icin kiskirtmak uzere yazdim. ozellikle, makalenin son (politik) bolumunu, bilimsel bolumden hicbir sey anlamamis biri icin bile bosluklarla dolu olacak bicimde yazdim. editoryel surec boyunca defalarca elestirmenlerden yorumlar, elestiriler ve oneriler talep ettim; ancak hicbir cevap almadim.”

    ancak social text editorlerini buna cevabi belki daha da sasirticiydi. adeta sokal'i ve makalesini savunur bir tavir takinmislardi. bu yonelim, sokal'in aciklamasina cevaben kaleme aldiklari mektuplarinda acikca goruluyordu. mektubu yazan editorlerden ignelemeye daha mutemayil bazilari bu eylemin geri teptigini ve sokal'in lingua franca'da yaptigi itirafin bir fikir degisimi ya da hatasini anlamis olmaktan kaynaklandigini, baska biri ise dalga gecmeye calistigi sistemi aslinda cok da iyi bilmedigini iddia ediyordu. bazilari da derginin bir fizikci tarafindan boyle bir hedef olarak alinmasini dergini aslinda ciddiye alinmis olmasina bagliyor ve bununla gurur duyuyordu.

    en nihayetinde olan oldu, sokal pomo cevrelerle savasin sembollerinden biri haline geldi. onlara onlarin silahlariyla saldirdi, yaraladi. ama sokal ilk degildi elbette, ornegin heiddeger ile derrida'nin, chomsky ile lacan'in atismalari da bu cepheden bir soguk savas gibi gorulebilir.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap