dehhani
-
‘aceb bu derdümün dermânı yok mı
ya bu sabr itmegün oranı yok mı
yanaram mûmlayın başdan ayağa
nedür bu yanmağun pâyânı yok mı
güler düşmen benüm ağladığıma
‘aceb şol kâfirün îmânı yok mı
delübdür ciğerümi gamzen okı
ara yürekde gör peykânı yok mı
gözi hançerlerin boynuma çaldı
‘aceb ol zâlimün im’ânı yok mı
su gibi kanumı toprağa kardun
ne sanursın garîbün kanı yok mı
cemâl-i hüsnüne mağrûr olursın
kemâl-i hüsnünün noksânı yok mı
begüm dehhânî’ye ölmezdin öndin
tapuna irmeğe imkânı yok mı
(bkz: mefâ’îlün mefâ’îlün fa’ûlün)
divan şiirinin ilk izleri açık seçik görülebilir dehhânî'de. selçuklu saraylarında yazdığı şiirlerinde anadolu türkçesi'ni de kullanır; aynı zamanda doğu şiirinin renkli sembollerinden olan bahar mevsimi, gül-bülbül, işret meclisleri ile özlemlere, heveslere, umutlara ve içli yakınmalara da yer verir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap