sokak fotoğrafçılığı
-
bir süredir, icracısı olarak değil ama nedir, ne değildir? bizde nasıl, dünyada nasıldır diye merak sardığım, takip ettiğim mevzu.
müzisyen bir arkadaşım, profesyonel ile amatör arasındaki tek fark birinin para kazanmasıdır demişti. fotoğrafçılık içinde bundan daha güzel bir tanım olamaz. o yüzden içerik olarak para kazanandan tek farkımız para kazanmamız olabir ama teknik vs konularda bu bahanenin arkasına sığınamayız.
hangi dal olursa olsun, iyi bir fotoğraf sahneyi çekmeden önce kafasında kurgulamış ve o kurgudaki sahneyi çeken fotoğrafçıdır bence. takip ettiğim bazı fotoğrafçılar o yüzden belli bir bölgede tur atıyorlar sürekli. fotoğraf çekmek istediği fonları belirliyor, ikinci turda orada konuyu zenginleştirecek insanlara denk gelmeyi umuyor ama bu adamlar genelde new york, paris, tokyo gibi ikonik şehirlerde oluyorlar. her yer zaten afilli fon, afyonda yap bakalım aynısı da görelim. o yüzden bu tarz, en doğru tarzdır diye bir şey yok.
başka biri fotoğraflarda insanın çok öne çıkmasını, resmin ana öğesi olmasını sevmiyor ki bende bu tarzı seviyorum ama bu işte o çekilen portrelerin, sümüklü çocukların yanlış olduğu anlamına gelmiyor.
burada anlatmak istediğim, aslında neyin doğru veya yanlış olduğuna dair bir şart yok. sana ne hissettirdiği, çekenin ne anlatmak istediğiyle ilgili bir şey. zaten sanatçı dediğimiz insanın bir derdi olmalı. kendine dert ettiği şeyi, toplumla paylaşma çabasıdır sanat bir yerde. o yüzden amaçsızca çekilen ve instoşa atılan anlık resimler aynı hızda tüketilir ve gider. bu işi yapacaksanız, derdinizin ne olduğunu cevaplamadan başlamamanız gerek bence (benim için yok olup gider yapılar, kent kültürü, hızla değişen kent dokusu).
şu ana kadar bu işi yapan yerli ve yabancı insanlardan derleyebildiğim kadarıyla ;
- mümkünse kompakt küçük bir makina kullanmak daha mantıklı (fuji x100f gibi),
- kameranın resim çektiğini belirtir herşeyi kapatmak şart (bip sesi, kırmızı ışık vs),
- bir sahne her ne kadar sizi heyecanlandırsa da ısrar etmemek gerek (karşıdan gelen - kişiyi çekmek istediniz ama geçti gitti, sapık gibi takip edip çekmek, bankta oturan kişileri dikkatlerini çektikten sonra hala ısrarla çekmeye çalışmak vs),
- yürüyen insanları çekerken, çekime başlamadan 3-5 sn önce vizörden bakmaya başlamak. kimisi konuya yürüyor bu esnada, kimisi sabit bekleyip konunun kendisine yaklaşmasını bekliyor. duruma göre ayak uydurun işte. (ayrıyetten bunu denemek isteyenler sabit odak konusunu bir araştırsın).
- makinayı otomatik ayarda kullanmak ayıp değil.
- direk siyah beyaz çekerim diyen kadar renkli çekerim, hoşuma giderse photoshop vs siyah beyaz yaparım diyen de var. zevkinize kalmış.
gelelim bu işten para kazanır mıyım konusuna; türkiyede fotoğrafı geçtim, sanata yönelik bir kültür olmadığı, genel olarak herkesin geçim derdinde olduğu düşünülürse zor. yurtdışına açılırsanız da, kabul etmek gerekiyor ki çok ciddi rakipleriniz olacak (ekipmana, gezmeye vs sizden daha kolay ulaşıyorlar (bkz: alım gücü)). bu mücadeleyi aşabilecek kadar iyiseniz ,zaten burada harcanıyorsunuzdur. sonuç olarak 15x30 cm ebatlarında imzalı (veya mühürlü) bir fotoğrafa 100 lira veya daha fazla para harcayacak kaç kişi var bu ülkede?
konumuza dönersek, instagrama fotoğraf atmadan önce tumblr vs gibi yerlere atmak daha mantıklı. burada olumlu dönüş alan popüler fotoğraflarınızı instagrama atın (bir nevi piyasa araştırması gibi düşünün). pek bilinmiyor ama instagram artık yavaş yavaş belli ürünlerin (resim, baskılı telefon kılıfı vs) satışını site üzerinden yapmanıza izin veriyor (böylece dünya genelinde bir satış kanalınız olur).
bunun haricinde akmasa da damlasın mantığı ile stock fotoğrafçılık sitelerine de yükleme yapabilirsiniz ama burada uluslararası bir çok kısıtlama var. imzalı izin belgesi olmadan kimsenin resmini yükleyemezsiniz, ancak marka ismi bulunmayan mekan, yapı, makro vs yüklenebilir. zaten stock fotoğrafçılıktan para kazanmak için bir sene boyunca ayda ortalama 100, 200 fotoğraf yükleyin diyorlar. hani beğenmediğiniz, boş boş ekstradan çekilen fotoğraflar buraya yüklenebilir.
sonuç olarak, yapması ve takip etmesi eğlenceli bir mecra. tokyo'nun turistik resimlerinden ziyade , sokak fotoğrafçılarınca çekilmiş fotoğraflarına bakmayı tercih ederim.
son tavsiyem, türkiyede bu işi yapacak arkadaşlar kalabalık olarak yapın ki ne çekiyon lan seviyesine, sanana ne lan seviyesinde cevap verebilin. (bu sonuncusu olmadı sanki :)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap