• yaptığı açıklamalar yaratılışcıların, teizme yöneldiği yönündeki iddialarına malzeme haline gelmiş bir dönemin ünlü ateist felsefecisi. sizi yer de, bizi yiyemez o ayrı.

    bu konu "işte en aymaz ateistlerden biri de allaha döndü" hatta "bilim allah'ın varlığını kabul etti" benzeri propogandalarla internette o denli yer bulmuş ki mantığın süzgecinden geçirerek irdelenmesi için birkaç satır yazmakta fayda var:

    öncelikle dikkat edilmeli ki anthony flew, pozitif bilimlerle ilgilen bir bilimadami degildir. kendi iddiası filozof oldugudur. belirttigi kendi felsefesidir, dusunerek cikardiklaridir. bu dusuncelerinde birtakım "bilimsel" (?) veriyi "kendi anladigi kadariyla" (!) kullanmis ya da kullanmamis olabilir. bu bilimin belirli seyleri kabul etmesi demek degildir. bilimin isi gercekleri bulmaya calismaktir. birileri bilimin ortaya sunduklarini alip bir dini veya felsefeyi desteklerken baska biri ayni verileri alip karsit bir gorusu desteklemek icin kullanabilir. bu herhangi bir gorusu bilimin bir parcasi haline getirmez.
    aynı bağlamda (bkz: #29688037)

    onu propoganda malzemesi yapan islamcı ve yaratılışcı sitelerden alıntıladığımız şekliyle flew şöyle demektedir:

    "bugün sahip olduğumuz bilgiler ışığında, dürüst bir adamın yapabileceği tek yorum, hayatın mucize eseri olarak ortaya çıktığıdır."

    belli çevrelerce çok orijinal bulunan bu fikrin aslında hiç de orijinal olmadığını belirtmekte fayda var. çok basit şekilde evrenin doğa üstülüğünden dem vuran ve onda mucize gören bu yaklaşım aslında gerçek anlamda ateistlerin her zaman karşılarına çıkan bir argüman. bu nedenle bu eskinin kurdu ateistin, şimdi birden, yeni karşılaşmışcasına buna hayret ediyor olması ise kuşkudan başka birşey uyandırmıyor.

    evrende mucizevi yanlar gören insanoğlu sayısı küçümsenemez. ama yine de kesin olan şey mucize saydığımız olguların sayısının gittikçe düşüyor olmasıdır. çünkü bilim her geçen gün bu olgulardan birkaçını daha doğal ve basit açıklanabilir gerçekler alanına dahil etmeyi sürdürüyor.

    bu nedenle flew'un şu söyledikleri de tamamen öznel "spekülasyon"dur:

    "biyologların dna araştırmaları, yaşam için gerekli düzenlemelerin neredeyse inanılmaz olan kompleksliğini ortaya koyarak, yaşamın temelinde bilinç bulunmuş olması gerektiğini gösterdi. artık, üreyebilen o ilk hücrenin naturalist evrime dayali bir açıklamasını oluşturmayı düşünmeye başlamak bile aşırı derecede zor bir hal almıştır. ilk canlının cansız maddeden evrimleştiği ve olağanüstü kompleks bir canlıya dönüştüğü iddiasının hiçbir geçerliliği olmadığına, kesin bir şekilde kanaat getirdim..."

    ve yine

    "bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur..."

    yani bu iddiaların, sadece flew'un ileri sürmesi ile gerçek kabul edilmeleri söz konusu olmayıp her biri hala başlı başına kanıta muhtaçtır. ne yazık ki flew'un iddiaları dışında bunlara temel teşkil edecek bilimsel kanıtlar ne flew'un ne de "denize düşen yılana sarılır" misali onun üzerine atlayan kesimin elinde bulunmamaktadır. kaldı ki kendisi istediği kanaate varmakta serbesttir. bunun bilimsel bir kanıt olarak öne sürülmeye çalışılması ise inançlarına bilimsel kanıt arayan tüm inananların mantığı ile dalga geçmektir.

    örneğin: big bang'in olmasi sadece "evrenin bir baslangici oldugunu" gosterir, oncesi hakkinda bir bilgi vermedigi gibi bir yaratici da gerektirmez. belki de buyuk patlama evrenimizin de icinde bulundugu daha buyuk bir sistemin dogal bir olayidır, bu sekilde yuzlerce patlama oluyor ve yeni evrenler ortaya cikiyor olabilir. su an icin bilmiyoruz. bu yüzden, "evrenin bir baslangici vardir" mantiksal bir cikarmadir, ondan sonrasi ise yine "spekulasyon"dur. kanıtı yoktur.

    kaldı ki flew, hem hristiyanlığa hem de müslümanlığa safsata gözüyle baktığını da açık açık ifşa etmeyi sürdürmekte ve sadece bir yaratıcının varlığını tartışır görünmektedir. ancak onun görüşünde bu yaratıcı, tek tanrılı dinlerin "despotlar" olarak adlandırdığı tanrılarından tamamen farklıdır. flew'un görüşlerinde tek tanrılı dinlerin ussal kanıtını arayanlar nedense bu küçük (!) detayı kamuoyuna açıklamayı gerekli görmemişler.

    http://www.bilimfeneri.gen.tr/…ea79991368ea5dc06cef
    http://www.dipsizkuyu.net/…um/printthread.php?t=402
    http://www.existence-of-god.com/…ndons-atheism.html

    görüşlerine ulaşmak için wikipedia'nin kapsamlı makalesine başvurulabilir.
    http://en.wikipedia.org/wiki/anthony_flew

    bu entryi kötüleyip de altına iddiamı çürütecek birşey ekleyememiş güruh taocudur, dombili dir.
    (bkz: zamaninin otesinde entry'leri/@andrew)
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap