193 entry daha
  • stephen king külliyatının yüzde yetmişini okumuş biriyim. istisnasız en beğendiğim pet sematary. beş kez okudum, üşenmeyip ingilizcesini de okudum hatta. türkçe çevrimi iyiydi ama ben yaydığı uğursuz havayı ilk elden de hissetmek istedim. atmosfer tipik tabii, yine maine eyaleti, orman, sis ve pus. ama bu kitaptaki anlatım ve yazarın kurduğu dünyanın huzursuzluk yayan havası bambaşka. yazarın kokuları, renkleri, fiziksel acıyı sözcüklerle bu kadar güzel anlatan başka bir kitabını okumadım.
    89 filmini defalarca izlemiştim, bugüne dek gördüğüm en başarılı kitap uyarlamalarından biriydi, bu yüzden yeni filmi heyecanla bekledim ve 5 nisanda babalara geldim, çünkü rezaletti, ölümden dönme, yamyamlık, zombilik, kuzey kızılderili söylenceleri konularına değinen kitap tamamen değişmiş boktan bir şey olmuş filmde, be dürzüler pascow sarışın, beyaz ırktan bir erkek defalarca belirtiliyor ne demeye zenci yaptınız bir (anladık politik doğruculuk ayağına siyahi tanrı, başkan, kadın yargıç bilmem ne yapıyorsunuz da burası yeri değil ki), ölümden dönen oğlan gage, kız ellie değil kafayı mı üşüttünüz iki, kitabın sonu çok vurucu, ne halt etmeye değiştirip ucuz teen slasher sonunu reva gördünüz üç.
    çektiğiniz filme bilmem ne yapayım, ben gidiyorum. puhanım dohuz asla değil. olsa olsa üç.
76 entry daha
hesabın var mı? giriş yap