580 entry daha
  • hayat, bir seçimler bütünü, seçimler portedeki birer nota gibi diziliyor, notalar dizildikçe yavaş yavaş bir beste şekilleniyor. o notayı oraya yerleştirirken bütünün üzerindeki etkisi hakkında kısmî bir fikrimiz olabiliyor ancak. çünkü o seçilen nota belki ardılını çağrıştıracak, o da kendi ardılını...

    bu olaya bakınca şunu görüyorum: genç bir çocuk, bu kadar kötü olabileceği kestirilemeyen bir seçim, bu seçime önayak olmuş bir başka genç çocuk var. bunun sonucunda son derece dramatik ve üzücü bir sonuç gelişmiş. kendisine şifa, ailesine sabır ve metanet diliyorum.

    bunun dışında yapılan yorumların, özellikle de doğal seleksiyona dair, çocuğun aptallığına, kızın kötü niyetliliğine dair yorumların çoğunluğu, olay hakkında değil yorum sahiplerine dair bir şeyler söylüyor.

    bu olaydan yola çıksam da bahsetmek istediğim konu, ötekinin yetersizliği söylemi üzerinden sağlanan doyum hakkında olacak; gerek böyle anonim ortamlarda kamuya açık olarak yapılan yerici yorumlar gerekse iki kişinin özelinde yapılan ve üçüncü bir kişiyi yeren yorumlara dair olacak söyleyeceklerim.

    hepimiz başkaları hakkında düşünürüz. onların yaşadıkları olayları izler, davranışlarını gözlemler, olaylar ve kişinin varoluş şekli arasında bağlantılar kurarız. 'böyle yaptı çünkü böyle hissediyor/düşünüyor' şeklinde çıkarsama yapmak insanın ötekiyle kendi içinde kurduğu bağlantının ilk adımıdır.

    bunu yaparken dünyayı ve ötekini algılamamıza dair belirli şemalar oluşur çünkü algılanan değişse de algılayan sabittir, yani kişinin kendisi.
    insanlara dair düşünceleriniz ne şekildeyse dış dünyaya ötekini anlatma şekliniz de öyle oluyor.

    herkes dedikodu yapar, herkes ötekini eleştirebilir, ama bununla ilgili bazı incelikler var. bu davranışı sürekli ve olay bazlı değil kişilik temelli yapıyor olmanın nedenleri ve süreğen olmasa da sıkça yapmanın sonuçları, üstünde düşünmeye değer noktalar.

    birinci olarak neden bunu süreğen olarak yapmak, başkalarını kötülemek, hor görmek ihtiyacı içindesiniz sorusuna cevap aramak gerekiyor. başkasını hor görerek kendinizi iyi, yeterli, güzel, akıllı hissetmeye ihtiyacınız olması çok muhtemel. kötü haber şu, başkasını küçümsemek sizi büyütmeyecek. iyi haber ise kendinizi geliştirmeye çalışıp hakikaten büyüyebilirsiniz.

    ikinci konu ise bu edimin sonucu. diyelim ki bu davranış, sizde bir eksiklik duygusu varolması nedeniyle gelişecek ölçüde yoğun ve şiddetli görülmüyor. yine de bu davranışın bir sonucu oluyor. ötekini hor görmenin en büyük ve farkında olunması zor tehlikesi kendini üstün görme tuzağı. başkalarını sürekli eleştirmek kendinizi ötekinden üstün görme tehlikesi, kendilik algısında kayma ihtimali yaratıyor.

    hatalar, yanlışlar, kabahatler insan için. kusursuz insan olmaz. hanginiz yanlış yapmadı, hanginiz saçmalamadı da gencecik bir çocuğun katastrofik sonuçlanan hatasını böyle acımasızca eleştirme hakkını görüyorsunuz kendinizde? emin olun ilk taşı günahsız olan atacak olsa hepimizin taşı elinde kalır.
380 entry daha
hesabın var mı? giriş yap