12 entry daha
  • kozmopolit osmanlı kültürünün yetiştirdiği son muazzam adamlardan,hayran olunası şahsiyet.entellektüel çapı,ilgi alanlarının genişliği ve edindiği formasyon incelenirse,memalik-i osmaniye'nin yüz sene önce ne çapta adamlar yetiştirdiği anlaşılacaktır.
    ilgi alanları adeta sınırsızdır feylesofumuzun,türk halk edebiyatından bektaşi tekkelerine,sosyalizmden vahdet-i vücut'a,hurufilikten tiyatroya her tarakta bezi vardır kendisinin ve bu durum muazzam bir birikim ve yaşama kültürünün neticesidir.
    kaç dil bildiğini kesin olarak bilmiyorum ,ama kendi yazdıklarından çıkarttığım kadarıyla daha 12 yaşındayken dört dil konuşmaktaydı(türkçe,baba lisanı arnavutça,alliance israelite'te öğrendiği ladino ve fransızca).ikinci meşrutiyet yıllarında selanik'te bir mitingde kürsüye fırlayıp ladino dilinde bir saati aşkın bir politik konuşma yapması dönemin unutulmaz olaylarındandır.
    feylesof rıza tevfik ortaya bir felsefe sistemi koyamamakla eleştirilmiştir,bence bu pek haksızdır,çünkü o sistemli bir düşünür olamamakla birlikte türkiye felsefesine kimsenin yapamayacağı kadar büyük katkılarda bulunmuştur.sosyalizm ve pozitivizmi ilk tanıtanlardandır memalik-i osmaniye'ye,keza 1910'larda peyam-ı edebi'de yayınlanan -daha sonra abdullah uçman'ın derlediği- makalelerinde karşılaştırmalı bir üslupla tasavvuf'u,şark ve garp felsefelerini inceler,bunlar kesinlikle bu coğrafyada düşünmekle meşgul zihinlerin ıskalayamayacağı metinlerdir.hele hele ilk iki cildini yazıp "c" harfine kadar getirdiği efsanevi kamus-u felsefe bitirilebilseydi kanımca abidevi bir eser olacaktı.
    rıza tevfik'in muhtemelen çocukluk günlerinden beri haşır neşir olduğu bektaşilik karakterinin ve entellektüel ilgilerinin şekillenmesinde büyük pay sahibidir.kanımca her türlü zulme karşı çıkmasını sağlayan özgürlükçü ruhunu bu tarikattan almıştır,ayrıca halk ve tekke edebiyatına ilgisi de yine buradan kaynaklanmaktadır,bektaşiliğin ruhen yakın düştüğü masonlukta da yükselmiş,üstad-ı azamlık mertebesine kadar çıkmıştır.
    nedense burun kıvrıldığı şiir alanında ise kanımca devrinin önemli isimlerindendir,bilhassa eski üslubu yeniden ürettiği nefesleri ve abdülhak hamid'in etkisini de taşıyan aruz vezniyle kaleme aldığı,felsefi içerik de taşıyan şiirleri önemlidir.kasvetli yağmurlar,bir an-ı meyusiyyet gibi şiirleri de kanımca sade türkçeyle yazıldıkları halde dönemin diğer örnekleri gibi (mehmet emin yurdakul v.s...) kaba saba olmayan,samimi ve etkileyici eserlerdir.
    siyasi kariyeri ise pek talihsiz olmuştur rıza tevfik'in,1908'de ittihat ve terakki'den edirne mebusu olmuş,fakat diktaya gittiklerini düşünerek bu partiyi bırakarak muhalefet saflarına geçmiştir.türk demokrasi tarihinin utancı olan 1912 seçimleri sırasında (bkz: sopalı seçimler) gümülcine'de ittihatçılardan dayak yemiş,büyükada'da bir konferans verirken tutuklanmıştır.1918'de tekrar siyasi arenaya dönmüş ve maarif nazırlığı ile şura-yı devlet başkanlığı görevlerinde bulunmuştur.bu dönemdeki tatsız bir hadise ise sevr anlaşmasını imzalayan kurulda bulunması talihsizliğinden dolayı yüzellilikler listesinde olup,sürgün edilmesidir.sürgün yıllarının çoğu lübnan'da geçmiştir.
    ortaoyununa da çok meraklıydı rıza tevfik,hatta ressam muazzez ile birlikte arkadaş evlerinde temsiller veren ufak bir tuluat topluluğu kurmuşlardı,feylesofun bilhassa rumelili,arnavut ve yahudi taklitleri meşhurdu.
    yazıyı bitirirken ekleyeyim:esasen doktordu kendisi,ama sadece 1913-1918 arasındaki ittihatçı diktatörlük döneminde geçimini esas mesleği olan doktorluktan temin etmişti.
    işte böyle bir adamdı rıza tevfik,bu büyük entellektüelin,bu hezarfen osmanlının hayatını ve şahsiyetini bir parça olsun anlatabildiysem ne mutlu bana.
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap