adalet ve kalkınma partisi

• koskoca bir inşaatın temelinde bulunan bir tuğladır akp. şeriatçı olmasa bile, yaptıkları, uzun vadede bu yöne hizmet etme ihtimali taşımaktadır.
  
  cumhuriyet'in kuruluşundan beridir süregelen bir oyunun, bir dramanın oyuncularından biridir. ve bu gidişle bu oyunun daha ikinci perdesine bile gelinmedi. şahsi öngörülerim, ve korktuğum şeyleri açığa vurmak istedim.
  
  nasıl ki, tarih kitaplarında 3. selim ya da 2. mahmut'u biz, "batılılaşma sürecinde altyapıyı oluşturmuş yenilikçi padişahlar" olarak okuduysak, gelecek nesiller de eğer bu "inşaat" durdurulmaz ise "şeriat hükümeti yolunda altyapıyı oluşturmuş gerçek müminler" olarak anacaklardır bu akp hükümetini.
  
  irticai hareket, 1923'ten beri hareket halindedir. bu hareketin en son örneğini refahyol hükümeti, ve akabinde gelişen 28 şubat olaylarında gördük. 28 şubat'ta irticai hareket büyük bir darbe almış, ve, "nihai amaca" giden yolun her şeyi bir anda değil, taşları yerine koymak isteyen grup, milli görüş'ten, dolayısıyla necmettin erbakan'ın kanatlarının altından ayrılmıştır. bu ayrılanlar ise, ülkenin şu ana kadar tanık olduğu en büyük ve muhtemelen en uzun hareketi başlatmışlardır.
  
  ak parti hükümeti, kalıcı değildir. mutlaka, yerine birileri gelecektir. muhtemelen bu gelenler de islami tabandan olmayacaklardır. ancak şu an gerek kadrolaşma aracılığıyla, gerek yasalar yoluyla açılan bilimum yordam aracılığıyla eninde sonunda daha katı ve daha kesin bir irticai hükümet gelecektir.
  
  işin daha da acı kısmı, ülkeye ekilen bu zehirli tohumlar sayesinde, çoğu vatandaş tarafından desteklenecek, ve anayasa'nın ilk üç maddesine saldıracaklardır. "ulan biz bir bok yedik galiba" diyenler sayıca azınlıkta kalacaklardır.
  
  bunun çözümü, kanaatimce, bir sonraki hükümetin akp'nin bu yönde, hani diyoruz ya, "tabanını mutlu etmek için yaptığı küçük oynamaları" tamamen ortadan kaldırmasıdır. ve hatta, daha da kat'i bir şekilde, diyanet işleri, ve nüfus cüzdanından din hanesinin de kaldırılması gerekir.
  
  bunlar, laikliğe çok az da olsa zarar veren şeylerdir, kaldırılması da, uzun vadede etkisini gösterecektir. tıpkı son 4 yılda yapılan onca değişiklik gibi.
  
  şahsen, kendi kişisel öngörülerimin deli saçması olmasını, ve zamanı geldiğinde "ulan ne endişelenmişiz zamanında boş yere" dememi umuyorum.
  
  zamanın ötesi: kötüleyenlerden bir tane bile arkadaş kötüleyeceğine benimle tartışmayı uygun görmedi. bu kadar korkak olduklarını gördükçe umutlarım daha bir yeşeriyor.