the invisible man
-
harika h. g. wells romanı. okurken sinirimi bozan tek nokta ise kafayı yemiş görünmez adamımız etrafındayken kimsenin çevresine bir kova dolusu boya veya un çuvalı savurmayı akıl edemeyip yakalamak için midesinin doluluğundan vs. yararlanmaktan medet umması. tırnaklarımı yedim bunu yapmalarını bekleyip strese girerken.
bir diğeri için: (bkz: yüzüğü neden hüküm dağına kartallarla götürmediler)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap